Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Cinsiyet kimlikleri»Kocalarını Öldüren Kadınlar
    Cinsiyet kimlikleri

    Kocalarını Öldüren Kadınlar

    23 Ocak 2017Updated:09 Eylül 20173 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Bildiğimiz kadarıyla 2015’in ilk altı ayında, 14 kadın sistematik şiddet gördüğü erkekleri öldürmek zorunda kaldı. Şiddete ve tacize karşı hayatını savunan kadınlara dair 2016 rakamlarını henüz bilmiyoruz.  

    Kamuoyunda ismini daha çok duyduğumuz Nevin Yıldırım, Çilem Doğan, Yasemin Çakal gibi birçok kadının ortak noktaları: Toplumsal ahlak kuralları, aile, muhafazakârlık, adalet kurumlarının işlemeyişi, devletin kadınları koruma mekanizmalarının yetersizliği sonucunda sürekli surata kapanan kapılar, yalnızlık ve çaresizlik. Nevin, Çilem ve Yasemin’in yaşam mücadelelerini kısaca derledik. Çilem ve Yasemin’le yapılan röportajların da yer aldığı, daha kapsamlı bilgileri Feminist Politika dergisinin güz 2015 sayısında bulabilirsiniz.

    Nevin Yıldırım: “Ben hiçbir şeyi gönüllü yaşamadım”

    Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı bir köyde yaşayan ve eniştesi tarafından sistematik olarak silah zoruyla tecavüze uğrayan Nevin Yıldırım, 2012’de tecavüzcüsünü öldürdükten sonra kesik başını köy meydanına atarak “İşte namusuma uzananın kellesi” diye bağırdı. Olay haberlere düştüğü andan itibaren ‘ahlak kurallarının’ bekası için nöbet tutanlar tarafından nefret nesnesi haline dönüştürüldü. Olay yaşandığında tecavüzcüsünden beş aylık hamileydi. Kürtaj olmak istemesine rağmen devlet doğurmak zorunda bıraktı.

    Nevin Yıldırım o tarihte 26 yaşında olan, iki çocuklu, mevsimlik işçilik yapan, yaşadığı ilçe merkezine bile sayılı kere gitmiş, hayatta hiçbir şeyi kendi tercihleriyle yaşamadığını söyleyen bir kadın. Tecavüzcüsü Nurettin Gider tarafından, “Köyde adını çıkarırım, sana değil bana inanırlar” diyerek tehdit edilen Nevin Yıldırım’a ‘inanmayan’ mahkeme heyeti köy ahalisinin dedikodularını daha inandırıcı buldu. Üstelik kadınları öldüren onlarca erkek namus gerekçesiyle cinayet işlediğini söylediğinde tahrik indirimi alırken, ‘namusumu temizledim” diyen Nevin Yıldırım ceza indirimi alamadı. Nevin müebbet hapis cezası aldı.

    Çilem Doğan: “Katil değilim çünkü ben her gün ölüyordum”

    Çilem Doğan, 25 yaşındayken evliliğinin üçüncü gününden itibaren kocasından sistematik şiddet gördü. “Karakola gitsen seni kim dinleyecek, oradakilerin hepsi benim arkadaşım” diyen kocası, ailesine ve kardeşine zarar verme tehdidini de savuruyordu. Çilem’in defalarca polise, adliyelere gitmiş olması, dokuz kez koruma kararı çıkartmış olması kocasının şiddetini durdurmadı. Hayatta kalmak için kocasını öldürmek zorunda kaldı. Çilem’in ifadesiyle “O gün o odadan ben sağ çıkamayacaktım.”

    Olayın hemen ardından karakola giderken “Hep kadınlar mı ölecek?” sözüyle, kadın cinayetlerine karşı öfkesi dağ kadar olmuş binlerce kadının ilgiyle ve dayanışmayla takip ettiği biri oldu. Mahkemedeki savunması, devlet kurumlarının yetersizliğini ve kadınların mahkûm edildiği çözümsüzlüğü çok iyi ifade ediyor. Üstelik polise gitmediği için “azarlanan” Nevin Yıldırım’ı düşününce, bazen bu önerilerin hiçbir işe yaramadığını da gösteriyor: “Şu adliyenin dili olsa da konuşsa, koruma kararı alırken neler yaşadım. Gözlerim mosmor bu koridorlarda gezdim.”

    Çilem Doğan’a 15 yıl hapis cezası verildi, kefalet şartıyla serbest bırakıldı. Bu kararda kamuoyunun tepkisi ve kadınların dayanışması etkili oldu.

    Yasemin Çakal: “Canımı kurtardım diye gene hesap veren ben”

    Şimdi 27 yaşında olan Yasemin’in sistematik şiddet gördüğü kocasına karşı kendisini savunduğu için müebbet hapis istemiyle yargılaması iki yıldır devam ediyor. Avukatlarının kendisiyle yaptığı bir röportajda şöyle dedi: “O güne kadar ne çektiğimi ben biliyorum. O öldü kurtuldu, kimse ölüye hesap sormuyor. Bense cezaevine düştüm, oğlumun canını, kendi canımı kurtardım diye! Mahkemede gene hesap veren ben, hapishaneye düşen ben… Bu adalet mi, ne diyeyim ki?”

     

    Yasemin Çakal’ın “Kızımı evlenmesi için ben zorladım” diyen annesi, Yasemin’in nişanlılık döneminden itibaren şiddete maruz kaldığını açıklamıştı. Çalışmasına izin vermeyen, kendisini boğmaya çalışan, evliliğinin ikinci haftasında hastanelik eden, balkon camından sarkıtan, üzerinde sigara söndüren, hamileyken şiddet uygulayan, astım krizi tutunca ilacını vermeyen, her türlü şiddeti kullanan kocasından kurtulmak için ailesine giden Yasemin, annesinin “Hepimiz aynı şeyi yaşıyoruz” demesiyle geri dönmek zorunda kaldı. Şiddetin aralıksız devam etmesi üzerine sığınağa yerleşti ancak abisi ve kocası “gizli” sığınağı buldu. Kocası tarafından boğazına dolanan kemerle boğulmaya çalışılan Yasemin, yerdeki bıçak sayesinde kendisinin ve çocuğunun hayatını kurtardı.

    Yargılama süreci devam ediyor. Şubat ayında yeni bir duruşma olacak. Dayanışma göstermek isteyenler, Yasemin Çakal Kaymaklı adına Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne kart ve mektup gönderebilir.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Kürtaj

    Türkiye’de Kadınlar

    Gücün Kopyalarına Karşı Kadınlar

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2023 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT