Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Güncel siyaset»Yerli, Millî ve Kürt Düşmanı
    Güncel siyaset

    Yerli, Millî ve Kürt Düşmanı

    15 Nisan 2016Updated:25 Ağustos 20173 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Şenol Karakaş

    Erdoğan, 7 Haziran’dan beri toplumda yeni bir bölünme tarif ediyor. İlk kez Alper Görmüş’ün görünür olmasını sağladığı bu yeni bölünmeye göre, bir yanda millî ve yerli olanlar, diğer yanda bu cephenin dışında kalanlar var. Bu eksen, yıllardır devam eden, 28 Şubat’ta zirveye çıkan seküler-dindar bölünmesinin yerine ağır adımlarla yerleşiyor. Bu açıdan, seküler-dindar bölünmesine gerekçe olan sınıfsal güçler ve devlet blokları arasında en azından geçici bir uzlaşma anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda “millî ve yerli çıkarlar” için, seküler-dindar ayrımı gibi bölünmelere ara vermek, Türkiye’nin bölgesel çıkarları için ihtiyaç duyulan yeni düşman tarifleri yapmak anlamına geliyor. Ya da aynı düşmanları bu kez bir başka eksen belirleyip ona göre hedef tahtasına koymak anlamına geliyor.

    Strateji değişikliği

    AKP liderliğinin ve özellikle Erdoğan’ın Gezi direnişinden sonra, kendilerini iktidardan devirecek bir savaşın içinde oldukları yönündeki algısı, direnişin ardından yolsuzluk dosyalarının patlaması AKP liderliğinde stratejik bir değişiklik için, yeni bir cephe kurmak için güçlü bir itki yarattı. Erdoğan bu stratejinin ilk adımını, Gezi direnişinin ilk günlerinde yaptığı yurtdışı ziyaretinden dönüşte attı. Durumu sakinleştirmek yerine, aktivistlere meydan okuyan bir yaklaşımı tercih etti. “Üst akıl”, “küresel fazi lobisi” gibi, direnişçilerinin kökünün dışarda olduğunu ima eden düşmanlaştırma girişimlerine başladı ve bu düşmanlaştırma çabası aralıksız devam etti.

    AKP liderliği giderek, muhaliflerini “kökü dışarda” olmakla itham etmeye başladı. Amerikan, Alman, İngiliz ve İran ajanlarının kaderini belirlediği bir Türkiye anlatımı, AKP liderliğinin daha sonra “millî olan-olmayan” ayrımını yapmak ve bu ayrım üzerinden yeniden saflaşmak için kullandığı politikanın ham haliydi.

    Askerî vesayetin İslamcı mağdurlarının temsilcileri, askerî vesayetin eli kanlı katilleriyle “millî bir cephe” kurmaya başladı. Önce Ergenekon ve Balyozcular salıverildi. Sonra Genelkurmay, CHP’nin ulusalcı kanadı ve MHP’yle, Suriye politikasındaki değişikliğe bağlı olan yeni bir uzlaşma ilan edildi. Ardından çözüm süreci sabote edildi. Baro başkanları Erdoğan’ın sözcülüğünü yaptığı bu cepheye girdi; Vatan Partisi ve Doğu Perinçek, dolayısıyla darbeci askerlerin önemli bir kesimi bu cepheye girdi.

    Bu cephe, önceki yıllarda devletin laik temellerine karşı ilan edilerek yasaklanan tüm siyasî eğilimler gibi, önümüzdeki dönemde de devletin millî ve yerli çıkarlarına karşı olduğu için bir dizi eylem, hareket ve mücadelenin baskı altına alınmaya çalışılmasına neden olacak. Akademisyenlerin, sanki her yazılan metin öncelikle PKK’yi kötülemek zorundaymış, bu bir hukukî kuralmış gibi cadı avına maruz kalması bütünüyle “millî ve yerli olmayan” bir sese tahammülsüzlüğün göstergesi.

    Apaçık bir sahtekârlık

    Fakat bu eksende bir cephe içinde bir araya gelenler uzlaşmış da olsa, tarihsel çelişkilerini bir kenara bırakmış da olsa, nihaî olarak birleşme olanağına sahip değiller. Ulusalcılar, MHP, Ergenekoncular, yıllardır “şeriata” karşı mücadele edenler bir yanda, darbecilere, askerî vesayete, 28 Şubat yasakçılarına karşı şekillenenler bir yanda. Liderlikler uzlaşabilse bile, her iki kesimin kitlesel tabanı uzunca bir süre sallanacak, sarsılacak ve bu yeni saflaşmada apaçık bir sahtekârlık sezinleyecek. Bu, aynı zamanda AKP liderliği içinde 7 Haziran öncesinde olduğu gibi bir bölünme yaratacak. Mevcut AKP liderliği “millî ve yerli olmayana” karşı mücadeleyi ve 2016 yılının reformlar yılı olacağı vaadini aynı anda savunuyor.

    Bu, Gezi direnişine, Suriye’de Kürtlerin elde ettiği tarihsel kazanımlara bir tepkinin ve yolsuzlukların gizlenmesi için mecburî bir siyasal yön değiştirmenin ürünü olan bir devlet politikası. Bu durum, AKP liderliğiyle AKP tabanındaki yoksulları ayırdeden, yolsuzlukla Ergenekon’un aklanmasına karşı uyarılarda bulunan, Türkiye’nin halklar çeşitliliğinin “millî” şablonunu darmadağın ettiğini anlatan, Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını ve Ermeni soykırımının kabul edilmesini politik mücadelenin turnusol kağıdı olarak gören ve neoliberal bir devlet bloğu uzlaşması olan “millîci-yerlici” koalisyona karşı mücadele edenler açısından sayısız fırsatın daha iyi değerlendirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Bu eksen inşa edilirken, yeni uzlaşmanın hem taraflarının kendi arasında hem de her tarafın tabanları arasında kafa karışıklığı yaşanırken, siyasal istikrarsızlık her seferinde daha da derinleşecek.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    İklim İçin Küresel Bir Hareket

    İklim Krizine Giriş

    Toplumsal Çöküş ve İklim

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2023 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT