Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Emperyalizm»Emperyalizmi anlama kılavuzu – Şenol Karakaş
    Emperyalizm

    Emperyalizmi anlama kılavuzu – Şenol Karakaş

    16 Ocak 2016Updated:24 Ocak 20177 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    emperyalizm-alex-callinicosEmperyalizm ve Küresel Ekonomi Politik
    Alex Callinicos
    Phoenix Yayınevi, 2015

    Dünyanın her yerinde insanlar büyük bir huzursuzluğun her yanı sardığını hissediyor, bir baş dönmesi küresel bir hastalık haline geldi, bir şeyler oluyor. Bu şeylerin en başında çatışma, savaş, iç savaş, ölüm, göç geliyor. Sağda solda bombalar patlıyor, dev askerî güce sahip ülkeler IŞİD adındaki bir örgütü yok etmek için Suriye’ye asker yolluyor. Savaş uçağı olan hemen hemen her ülke Suriye’yi bombalıyor.

    IŞİD ise Diyarbakır’dan Paris’e dünyaya terör salmayı başarıyor. Yüzlerce insanı öldürüyor. IŞİD Batı’da faşistlere, sağcılara çok etkili bir propaganda zemini sunuyor, İkiz Kuleler ve George W. Bush’la başlayan İslamofobi, şimdi IŞİD saldırıları bahane edilerek Batı’da ırkçılığın aldığı biçim haline geliyor.

    Ortadoğu’da İran’la Suudi Arabistan arasında ipler geriliyor. Irak, 2003 ABD işgalinden beri mezhepler arasında artan gerilimlerle ve bombalamalarla tahrip oluyor.

    Tunus’ta 2011 yılında başlayan Arap Baharı, kitlelerin aşağıdan mücadelesinin 21. yüzyılın bütünü için ilham veren devrimci atılganlığı, hem Batı ülkelerinin askerî müdahalesi hem de eski rejimlerin Suriye’de nefes alması ve Mısır’da Sisi’nin askerî darbesiyle birlikte yavaş yavaş sönümlendi ve sonra hızla mezhepler arası bir gerilim sanki kadermiş gibi tüm bölgeye yayıldı.

    Ukrayna’da AB ve ABD blokuyla kapışan Rusya, son iki aydır Suriye üzerinden daha sert bir gövde gösterisi yapmaya başladı. Bu sırada Türkiye bir Rus savaş uçağını düşürdü, bölgede Rusya ile Türkiye/NATO arasındaki gerilim arttı. İsrail arada sırada Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Çin ise alttan alta ABD’nin küresel hegemonya mücadelesinde Rusya’nın sınırı Suriye’de çizmesini destekliyor; bir yandan da Uzakdoğu denizlerinde Amerika’yla boy ölçüşebilmek için uçak gemileri inşa ediyor.

    Bu gelişmelerin bazıları, aynı gün içinde cereyan ediyor.

    İmparatorluk geri döndü

    Peki, ne oluyor? Gelişmeleri hangi açıdan açıklamaya çalışmak gerek? Yeniden emperyalizm kavramına dönmek, olayların cereyan ettiği jeopolitik zemini kavramamıza yardımcı olabilir mi? İşte, Alex Callinicos’un tek kelimeyle bir başyapıt olan Emperyalizm ve Küresel Ekonomi Politik kitabı, dünyanın baş döndürücü gerilimlerini kavramak için bizi sorunun kökenine götürüyor.

    Kitap öncelikle “Kuram İmparatorluğu, İmparatorluk Kuramı” başlıklı Giriş bölümünde vurgulandığı gibi, içinde olduğumuz çağı “İmparatorluk, büyük bir şiddetle geri döndü” cümlesiyle açılarak, imparatorluk ve emperyalizm ilişkisini nasıl açıklamak gerektiğiyle ilgili kuramlar arasında tasnif yapıyor. Callinicos, Marksist emperyalizm kuramının Lenin tarafından yapılan klasik kavramsallaştırmasının, “geniş emperyalizm tanımlarına göre daha özgün, dar tanımlamalara göre ise daha genel olduğunu” belirtiyor. “Emperyalizm ne tarih ötesi politik bir biçim ne de bir devlet politikasıdır; ‘kapitalizmin gelişim sürecindeki özel bir aşamadır’” diyor.

    Callinicos, klasik Marksist emperyalizm kuramının akademik dünyada hiç de saygı duymadığını belirtiyor. Sadece Callinicos’un çevresi açısından geçerli değil bu durum. Türkiye’de de tüm 1990’lar boyunca emperyalizm kavramı yerini “küreselleşme” kavramına bıraktı ve Lenin’in klasik formülasyonunu yorumlarken karikatürleştirenler nedeniyle de kullanılımı gerçek içeriğinin, milliyetçiliğin karşısında, dünya işçilerinin ve ezilen halkların dayanışmasına yönelik pratik özü unutturulmaya çalışıldı.

    Callinicos, Yeni Emperyalizm (Everest Yayınları, 2004) kitabının yazarı David Harvey’le birbirinden bağımsız da olsa aynı noktaları vurguladıklarını bir kaç kez vurguluyor kitabında. Ray Kiely’nin “yeni emperyalizm kuramcıları” diye adlandırdığı bir grubu şöyle özetliyor: David Harvey, Walden Bello, Peter Gowan, Chris Harman, John Rees, Claude Serfati ve Alex Callinicos. Bu grubun temel özelliği, emperyalizm üzerine iki belirgin yaklaşımdan farklı olması: Birisi, İmparatorluk (Ayrıntı Yayınları, 2015) kitabıyla Türkiye’de de meşhur olan Antonio Negri’nin önde gelen isimlerinden olduğu entelektüeller, kapitalizmin ekonomik ve politik olarak ulusaşırı örgütlendiğini ve “kapitalist devletler arasındaki jeopolitik çekişmelerin artık geçmişte kaldığı”nı düşünmeleri. İkinci emperyalizm analizini ise ABD’nin “enformel bir imparatorluğu” halihazırda kurmayı başardığını iddia eden akdemisyenler geliştirdi. Callinicos, “yeni emperyalizm kuramcıları”nın bu iki yaklaşımdan farklarını şöyle özetliyor:

    “1. Küresel kapitalizm, 1960’lı yılların sonu ve 1970’li yılların başında girdiği ekonomik kriz döneminden henüz çıkmamıştır.

    2. Bu krizin önemli bir boyutu, ileri kapitalizmin Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Doğu Asya Üçlemesi denilen ekonomik ve politik gücün rekabet halindeki üç merkezi arasında bölünmüş olmasıdır.

    3. Sonuç olarak ABD ve önde gelen diğer kapitalist devletler arasında gerçek bir güç asimetrisi olmasına rağmen, bu devletlerin (ve tabii ki Rusya ve Çin gibi diğer devletlerin de) yaşadığı ciddi çıkar çatışmalarının sürmekte olan ‘uzun çöküş’ bağlamında jeopolitik mücadelelere sebep olması kuvvetle muhtemeldir”.

    Kapitalizmin en yüksek aşaması

    Emperyalizm ve Küresel Ekonomi Politik ilk defa 2009 yılında yayınlandı, Türkçe’ye 2014 yılında kazandırıldı. Bu çalışmanın değeri, sadece günümüzün başdöndürücü siyasal ve ekonomik gelişmelerini açıklamak için Karl Marx’ın kapitalist üretim biçimini analiz ederken kullandığı yönteme ve temel önermelere bağlı kalması ve bu önermeleri güncellemesi değil, aynı zamanda yayınlandıktan sonra yaşanan gerçek olayların sınavından da başarıyla çıkmış olmasındadır.

    Callinicos, emperyalizmin ilk analizini yapan Marksistlerin Marx’ın kapitalizmi analiz ederken kullandığı anahtar kavramları geliştirmekle işe başladığını açıklıyor. Bu açıklamalardan önce, Marx’ın üç ciltlik Kapital (Yordam Kitap, 2015) adlı eserinin kısa ama yoğunlaştırılmış bir özetini veriyor. Ardından Hilferding, Rosa Luxemburg, Buharin ve Lenin’in Marx’ın kapitalizm eleştirilerine yaslanarak geliştirdikleri emperyalizm analizlerini eleştirel bir şekilde derliyor.

    Lenin’in, “popüler bir çerçeve” olarak tasarladığı Kapitalizmin En Yüksek Aşaması -Emperyalizm (Evrensel Basım Yayın, 2013) broşüründe olgu şöyle tanımlanıyor: “1) Üretimde ve sermayede görülen yoğunlaşma öyle yüksek bir gelişme derecesine ulaşmıştır ki, ekonomik yaşamda belirleyici rol oynayan tekelleri yaratmıştır, 2) Banka sermayesi sanayi sermayesiyle birleşmiş ve ‘finans kapital’ temeline dayanan finansal bir oligarşi yaratmıştır, 3) Sermaye ihracı, meta ihracının aksine olağanüstü önem kazanmıştır, 4) Dünyayı kendi aralarında bölüşen ulusararası tekelci kapitalist birlikler kurulmuştur ve 5) Dünya üzerindeki toprakların en büyük kapitalist güçler tarafından bölüşülmesi tamamlanmıştır”. Callinicos, Lenin’in emperyalizmi “ekonomik özü itibarıyle tekelci kapitalizmdir” şeklinde tanımlayarak, kapitalizmden daha yüksek bir sosyo ekonomik düzeye doğru geçişteki son uğrak olarak konumlandırma yeteneği sergilemesini önemsiyor. Yine de bu, Lenin’in emperyalizm analizindeki gerilimleri dile getirmesini engellemiyor.

    Lenin ve Rosa Luxemburg’un emperyalizm analizlerindeki eksiklikleri Buharin’in başarıyla aştığını Callinicos şöyle açıklıyor: Buharin, “piyasadaki emek gücünün ve üretim araçlarının satın alınması yoluyla paradan artık değerin de içinde olduğu yeni değerlerin… yaratılmasını sağlayan, üretim sürecindeki istihdamına dönüştüğü haliyle Marx’ın sermaye çevrimi kavramı içine yerleştirmiştir.”

    Buharin’in daha da önemli bir hamlesi ise, “örgütlenme sürecinin sermaye ve ulus-devletin kaynaşmasıyla sonuçlandığını öne sürmesi” oldu. Sermaye ve ulus-devletin kaynaşması, rekabetin askerî rekabet hâlini alması ve küresel ölçekli savaşlara yataklık yapmasını anlamak açısından da önemliydi.

    ABD hegemonyası

    Callinicos, Marksist emperyalizm kuramının içine yerleştirdiği kendi analizini yaparken, emperyalizmin tarihini üç evreye ayırıyor: 1) Klasik emperyalizm, 1870-1945, 2) Süper güç emperyalizmi, 1945-1991: Dünyanın jeopolitik ve ideolojik olarak başlarında Amerika ve Sovyetler Birliği’nin olduğu iki bloka ayrıldığı dönem ve 3) Soğuk savaş sonrası emperyalizm, 1991’den günümüze.

    Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını anlamak açısından, askerî rekabet ile kapitalizmin devlet kapitalizmine yönelik eğilimi arasında “karşılıklı olarak birbirini güçlendiren ilişkinin” farkına varması nedeniyle Buharin’in emperyalizm analizini yeniden öne çıkartıyor Callinicos. Nasyonal Sosyalizm, Stalinizm ve Japon emperyalizmiyle ABD’nin “otarşi yönündeki çabalarının kolonyal pazarlara ve hammaddelere hazır erişimi olmayanları … devlet kapitalizmi politikalarıyla oluşturulan askerî kuvvetlerini küresel kaynaklardan daha büyük pay almak için kullanmaya teşvik ettiğinden aralarındaki gerilimleri” tırmandırdığını savunuyor.

    Kitabın günümüzde emperyalizmin ele alındığı son bölümünde Callinicos ABD’nin hegemon devlet olarak iç çelişkilerini de anlatıyor: 1945’ten sonra, “ABD, açık bir liberal uluslararası düzenin genel itibariyle Amerikan merkezli sermayelere fayda sağlayacak şeklindeki pratik kural doğultusunda işleyen, toprak emelli olmayan bir emperyalizm biçimini uygulamaktadır… hegemonyasının genel olarak istikrarlı bir biçimde yürümesi için her halükarda diğer kapitalist devletlerin belli başlı çıkarlarını da güvence altına almak zorundadır… ABD’nin inşa ettiği kurumlar ve izlediği politikalar kendi topraklarındaki sermayeler ile diğer sermayelerin çıkarları konusunda katiyen tarafsız değildir.”

    Emperyalizm ve Küresel Ekonomi Politik, “Küresel ekonomik gücün yeniden dağıtılması” altbaşlığında anlatılanların ışığında bakılınca, ultra bir emperyalizmin, yani çelişkilerinden azade, çatışma ve savaşlardan uzak bir emperyalizmin mümkün olmadığını net bir şekilde gösteriyor. Amsterdam, Londra, Washington, küresel empeyalist hegemonik devletlerin çeşitli dönemlerdeki başkentleri. Pekin de böyle bir başkent olabilir mi? Jeopolitik rekabet sürüyor.

    Callinicos, “kapitalist emperyalizm, başta ileri kapitalist devletler olmak üzere en üstte yer alan görece dar bir tabakanın işine gelen bir hakimiyet ve sömürü sistemidir” vurgusunu yaptığı bu kapsamlı çalışmasında, hem imparatorluğun iç çelişkilerini, açmazlarını ve bu açmazların küresel kapitalist sistemin açmazlarının bir yansımasından ibaret olduğunu, hem de antikapialist harketlerle yakınlaşan antiemperyalist hareketlerin sahip olması gereken doğru kavrayışın önemli olduğunu vurgulayarak bitiriyor. “İmparatorluğu bilmek, ona karşı savaşmanın bir parçasıdır”.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Bizans’ın Son Günleri

    Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri

    İklim İçin Küresel Bir Hareket

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2023 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT