Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Azınlıklar sorunu»Kimliğe ait olmak-olamamak – Kelemet Çiğdem Türk
    Azınlıklar sorunu

    Kimliğe ait olmak-olamamak – Kelemet Çiğdem Türk

    03 Ocak 2014Updated:02 Şubat 20164 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Kimliğe ait olmak/olamamak

    Kelemet Çiğdem Türk

    Bazı yaraların iyileşmesi zordur, bazıları zaman alır, bazıları hiç iyileşmez… Biz sürgün çocuklarının yaraları kabuk bağlasa bile, izi hep orada kalır. Atalarımızın bir buçuk asır önce yaşadığı soykırımın acısı gelir bizi bulur.

    Kim bilir ne çok Çerkes hikâyesi dinlediniz şimdiye kadar; Çerkes Ethem, Çerkes tavuğu, güzel Çerkes kızları… Danslarımızı, şarkılarımızı bir kenara bırakıp, “Çerkesler kim” sorusuyla baş başa kalınca, kim olduklarını düşündünüz mü hiç? Belki bu dosyanın yazarları size Çerkesleri anlatmayı başarabilir…

    Çerkeslerin anavatan özlemi hiç bitmedi. Gitmeseler de, görmeseler de Kafkasya’nın yurtları olduğunu ve orada bir yerde hep durduğunu bildiler. Gidenler, hatta oraya yerleşenler ve hayatlarına artık Kafkasya’da devam etmek isteyenler oldu. Ancak bu “anavatan özlemi” ne kadar geneli kapsıyor? Çerkeslerin ne kadarı kimliklerini, sadece kimliklerini yaşıyor?

    Hayatımızın her anını sahip olduğumuz kimliğe göre yaşamamız imkânsız. Yaşadığımız coğrafyada ne yana dönsek farklı bir halkla göz göze gelirken, onların yaşamlarına dahil olmamak mümkün mü?

    Modern ulusların tezgâhı

    Bu yıl Çerkes Soykırımının yüz ellinci yıl dönümü… Türkiye Çerkesleri arasındaki ayrışma yine devam ediyor. Örneğin, Soçi Kış Olimpiyatları’na muhalefet eden, “atalarımızın kemikleri üzerinden oyun oynamayın” diyenlerle, olimpiyatların olmasını bir kazanım olarak gören ya da hiçbir fikri olmayan veya olimpiyat binalarının inşaatına katkıda bulunanlar var. Bu, şunu gösteriyor bize: Çerkes doğarsınız ama Çerkes yaşamayabilirsiniz. Ya da Çerkes anneden babadan doğmanıza rağmen, aileniz asimile olmuş olduğu için Çerkeslikle alakanız olmaz; ama sonradan Çerkesliğinizi keşfeder ve Çerkes, hatta Çerkes milliyetçisi bile olabilirsiniz.

    Bütün bu farklı oluşlar gayet doğal. Modern ulusların tezgâhından geçtiyseniz ve bu “başarılı” bir ulus tezgâhıysa, ne Çerkesliğiniz kalır, ne Arnavutluğunuz, ne Kürtlüğünüz, ne Ermeniliğiniz. Ama modern ulus devletler –hele de bizimki– bütün despotluğuna, yarattığı korkulara rağmen, bunu tam olarak beceremedi. En azından Lozan azınlıkları özel durumlarından ötürü ve Kürtler farklı “etnik” kimlikleriyle asimile olmaya karşı direndiler. Ama bu gruplar arasında bile pekala “Türküm, doğruyum”u can-ı gönülden söyleyenler oldu.

    Çerkes nüfusu içinde de tamamen asimile olanlar, kültürlerinin –xabze’nin– “adını” ve bir iki tezahürünü koruyup dillerini unutanlar, aslen Türkleşenler ve son olarak nesilden nesile inatla, direnerek dillerini koruyanlar, Çerkesler dışında evlenmeyenler, çocuklarına Çerkes kültürünü vermek için yoğun çaba harcayanlar da var. Zorunlu ya da gönüllü asimilasyonu Teşkilat-ı Mahsusa içinde cansiperane çalışmaya, derin devletin has elemanı olmaya vardıranlar da vardı; inşaat, taahhüt işleri için devlete yakın durup Çerkeslikleri için “olmazsa olmaz” diyenler de vardı.

    Bu farklılaşmanın çeşitli sebepleri var. Kimimiz korktuk, çocuklarımızı “aman Çerkesçe konuşmayın, öğretmen kızmasın” diye uyardık; kimimiz çıkarlarımız için unutmayı tercih ettik. Yaşadığımız bölge korunaklıysa, içimize kapalı kaldıysak, öğretmenlerin göz önüne fazla yakınlaşmadıysak, kendi kültürümüz “xabze” tutunduğumuz bir kimlik aracı oldu. Aksi takdirde biz de örneğin Çerkes Ethem’i “hain” bellemeyi öğrendik.

    Ortak mücadele

    Şimdi de bu farklılaşmalar içinde çeşitli gerilimler sürüp gidiyor. Etnik kimliğin inşa oluş tarzına bağlı olarak, ırkçı tavırları da bulmak mümkün; Çerkesliği ortalama Türkler gibi Çerkes tavuğu kadar bilenlerden olmak da mümkün. Ya da asimilasyoncu ve inkârcı ulus tarafından Çerkesliğin uğradığı tahribatı dert edinen, ama aynı zamanda başka etnik, dinsel ya da mezhepsel grupların yaşadıkları mazlumlukları ve mağduriyeti de dert edinen, kendi kimliğini konuşurken diğerlerini de duyan bir Çerkeslik inşa etmek de mümkün.

    Doğuştan itibaren kapalı bir süreçte şekillenen, veya sonradan Türk milliyetçiliğinin gölgesinde büyüyen ve onu taklit eden ya da mikro milliyetçiliği de aşıp keskinleşen ve hatta ırkçılaşan Çerkes kimliklerinden en demokrat Çerkes kimliklerine kadar geniş bir yelpaze olduğu düşünülürse, bunlar arasında gerilimlerin ve çatışmaların olması da kaçınılmaz.

    Çerkeslerin toptan ve aynı tornadan çıkmış gibi ortak bir mücadele vermeleri imkânsız; böyle bir şey “eşyanın tabiatına aykırı”. Ortak mücadelenin imkânsızlığına ilaveten eğer Çerkesler dışında bir halkın yarasına merhem olmaya çalışıyorsanız yine bazı Çerkesler tarafından hainlikle suçlanmanız bile söz konusu olabilir.

    Çerkesler arasında asimile olmuş ırkçılar ya da Çerkeslikten başka renk tanımayan, hayatın tamamına Çerkeslik merceğinden bakan ya da “ulusal/etnik çıkarlar” için her yolu mubah görenler başka halklar arasında benzer özelliklere sahip olanlarla çok daha yakınlar.

    Çerkesler arasında kendi dertlerini başkalarının dertleriyle hemhal edenler ise başka halklarla ortak bir demokratik zeminde buluşabiliyor. Bu demokrat çaba hem Çerkesliği hem de başka halkları kurtaracak.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Yahudiler ve Göçmenler: “Bir Daha Asla!”

    Katliamdan Sürgüne: Bugün Suriyeliler, Dün Ermeniler

    Struma’dan Bugüne Mülteci Politikaları

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT