Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Kürt hareketi»Barış yolunda sessizlik ve çözümün parıltısı
    Kürt hareketi

    Barış yolunda sessizlik ve çözümün parıltısı

    27 Haziran 20124 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Doğan Tarkan

    Gündemde bir sessizlik var. Öne çıkan sorunlar ancak birkaç gün üzerinde çok konuşulan konu olabiliyor, sonra geriye gidiyor ve çok zaman unutuluyor. Birçok konu aslında konunun kendi içeriğinden dolayı değil, o konuyu oluşturan olay iktidarı veya muhalefeti yıpratacağı için öne çıkıyor. Daha çok iktidarı yıpratacak olan konular doğal olarak öne çıkıyor.

    Sessizliğin temel nedeni, Kürt sorununda yeni ve önemli bir gelişmenin olmaması. Hükümet son zamanlarda süreklilik kazanan KCK operasyonlarına devam ediyor, zaman zaman Başbakan ağır milliyetçi sözler ediyor, arada bir küçük çaplı çatışmalar oluyor. Yüzlerce Kürt genci ya da Kürt halkının mücadelesini destekleyen Türk genci hapiste, BDP’li Kürt milletvekilleri aleyhinde yüzden fazla fezleke hazırlanmış durumda. Kürt milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor, mahkemeler Kürt milletvekillerini mahkûm ediyor. BDP’li belediye başkanlarının çoğunluğu hapiste. Abdullah Öcalan’ın tutuklu olduğu İmralı’ya giden tekne hâlâ bozuk, Öcalan’ın tecrit hâli sürüyor, Öcalan’la görüşen avukatların neredeyse tamamı tutuklandı. Roboski’de 34 Kürt genci uçaklarla tarandı, bir mağarada Kürt gerillalar öldürüldü ve Urfa Cezaevinde bir başka facia yaşandı.

    Bütün bunlar bir süredir “olağan” hale geldiği için Kürt sorununda “önemli bir gelişme yok” denebiliyor.

    Çözüm ve barış

    AKP’nin CHP ile görüşmesi, Barzani’nin inisiyatifi, Başbakan’ın çok önemli bir adım gibi sunmaya çalıştığı Kürtçe’nin okullarda seçmeli ders olması Kürt sorununda yeni “önemli gelişmeler” olamıyor.

    Gelinen noktada Kürtçe’nin seçmeli ders olması  türünden bir “açılım” yeterli değil. İnsanlara anadillerini seçme hakları olduğunu söylemek bir anlamda onlarla alay etmek. Otuz yıl önce, 1982’de Kürtçe seçmeli ders olsaydı belki önemli bir ileri adım olurdu, ama bugün bu tür “ileri” adımlar barışı getirebilecek, Kürt sorununu çözebilecek adımlar değil. Dolayısıyla olağanı yaşamaya devam ediyoruz. Yani bir yandan baskı ve zulüm, diğer yandan küçük bazı tavizler.

    Kürt sorununda çözüme ulaşabilmek için iki noktayı kavramak gerek. Bu iki noktada anlaşmadan çözüm ve barış mümkün değil.

    Birincisi, Kürt sorunu, Kürt ulusunun kimliğinin tanınması sorunudur. Bu, anayasa ile gerçekleşmelidir. Gerisi, yani Kürtçe eğitim, resmî kurumlarda Kürtçe kullanılabilmesi, demokratik özerklik, zaten doğal olarak gelecektir.

    İkincisi, Kürt sorunu Türkiye’nin gündemine bir mücadeleyle, büyük kayıplar verilerek girdi. Bu mücadeleyi sürdüren örgütün siyasî sürekliliği garanti altına alınmadan, bu mücadeleye katılan kişilerin yaşamları ve özgürlükleri garanti altına alınmadan çözüm olamaz.

    Bu iki temel noktanın anlaşılması ve aynı zamanda çözüm bulma isteği doğal olarak acil bazı adımların atılmasını gerektirir. Bunların başında askerî ve polisiye operasyonların durması gelir. KCK tutuklularının serbest bırakılması, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkması, koşullarının düzeltilmesi ve nihaî olarak özgürlüğünün sağlanması gelir.

    Bu acil adımlar Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürt sorununu çözmek istediğini gösterir ve barışa giden yolda hemen karşılığını bulur.

    Kürt kimliğinin anayasal olarak tanınması

    Bugün çözümün neresindeyiz? Acil adımların atılması mümkün mü? Hükümet ve CHP Kürt sorununun iki temel başlığını kavramış mı? Bu iki temel öğenin çözümü için adım atmaya hazırlar mı?

    Açık ki, Kürt kimliğinin anayasal olarak tanınması, Kürt özgürlük hareketinin siyasete kazanılması Türk siyaseti içinde karşıtlara sahip olacaktır. Irkçılar, aşırı milliyetçiler direnecektir, ama emin olabiliriz ki Kürt sorununun çözümünden yana olan Türkler daha fazla, daha kararlı ve isteklidir. Bu nedenle ırkçı, milliyetçi seslere aldırmadan adım atmak gerekir.

    Çözüm aranıyorsa, “açılım”, “paket” filan gibi terimleri artık bir yana bırakıp gerçek sorunlarla ilgilenmek gerekir. İlgilenmesi gereken, Türkiye devleti ve onu yöneten hükümet ile karşısındaki ana muhalefettir. “BDP olmadan da çözüm olur”, “sorun aslında terör sorunudur” gibi tutumlarla çözüme doğru ilerlenmez, tam tersine çözümsüzlük kaşınmış olur.

    AKP hükümeti, Kürt özgürlük hareketini bastırarak bir “çözümden” yana. Bu nasıl bir çözümse?

    Oysa Kürt özgürlük hareketi baskıyla bitirilebilecek ya da sindirilebilecek bir hareket değildir. Aksine baskı, savaş ortamı Kürtlerin daha fazla birleşmesine yol açmaktadır. Kürt bölgelerinde AKP dışındaki bütün partiler yok oldu, şimdi sıra AKP’ye geldi. Kürt halkının bir kısmı AKP’ye belki umutla bakmıştı, çözümün bir parçası olabilir diye düşünmüştü, ama artık bu umut yok oldu ya da olmak üzere. AKP Hakkari İl Kongresi bunun göstergesi.

    Sorunun baskı ile çözülemeyeceği 30 senedir defalarca kanıtlandı. Her baskı ve çatışma dalgasının ardından hareket kayıplarının yerini hemen doldurdu.

    Çözüm barışta. Çözüm Kürt halkının taleplerinin yerine getirilmesinde.

    “Bitirin artık şu işi”

    Ortalık çok sakin olmasına rağmen bir süreç var ki hiç durmadan işliyor. Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk’ün uyarılarına rağmen Leyla Zana’nın söyledikleri, AKP’nin ve Başbakan Erdoğan’ın yanıtları, Erdoğan’ın “Görüşürüm” demesi, Bülent Arınç’ın Öcalan’ın ev hapsine alınmasını makul görmesi, Kılıçdaroğlu’nun ev hapsi dahil giderek cesurlaşan çıkışları ve büyük sermaye adına TÜSİAD başkanı Ümit Boyner’in adeta “Bitirin artık şu işi” talimatı sessizliğin altındaki gelişmeler. Ancak bunlar arasında belki de en önemlisi Avni Özgürel’in Karayılan ile yaptığı görüşmede Karayılan’ın verdiği mesajlar.

    Sanki sessizliğin altında çözümün parıltısı var. Artık herkes biliyor ki Kürt sorununun çözülmesi acil bir gereklilik ve sorunun çözümü uzadıkça çözümsüzlük öne çıkıyor. Sorunun çözümü ise ancak Kürt ulusal kimliğinin tanınması ve ardından ona uygun adımların atılması ile mümkün.

    Kürt özgürlük hareketi kazanmaya çok yakın.

     

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Lübnan: Ekim Devrimi Yol Ayrımında

    “Zamanlama manidar” mı?

    Ulus Devletler Değil Açık Hava Hapishaneleri

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT