Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Editoryal»Başlarken
    Editoryal

    Başlarken

    24 Nisan 2011Updated:28 Mayıs 20154 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    “Sol” deyince Türkiye nüfusunun aklına ne gelir?

    Önce CHP gelir. Önemli bir kesimin aklına başka da bir şey gelmez. Diğer bir kesim, televizyonda gördüğü, gazetelerde okuduğu genellikle sevimsiz haberlerden, CHP’nin solunda daha radikal bazı örgütler de olduğunu hayal meyal bilir.

    Türkiye nüfusu bu sola ne kadar ilgi gösterir?

    Sahil kentlerinde, İstanbul’da Beşiktaş ve Kadıköy, Ankara’da Çankaya dışında oturan ve önemli çoğunluğu orta sınıfa dahil olan nüfus dışında CHP’ye ilgi gösteren, oy veren pek kimse kalmamışa benziyor.

    CHP’nin solundaki sol ise, ister seçimlerde aldığı oylara bakalım, ister seferber edebildiği taraftar kitlesine, herhalde tüm tarihi boyunca hiç bu kadar küçük, bu kadar nüfuzsuz, bu kadar kitlelerden uzak olmamıştır.

    Bu uzaklığın nedenleri hakkında ne CHP içinde, ne daha solda duran örgütler arasında herhangi bir merak, herhangi bir sorgulama yok.

    Bu “sol” içinde, açıkça ifade edilmese de, durumun suçlusunun halk olduğu, halkın “muhafazakâr” ve/veya “kandırılmış” olduğu, “cemaatlerin” oyununa geldiği, “fazla dindar” olduğu ve “Cumhuriyet’in kazanımlarını” yeterince kavrayamadığı gibi duygular yaygın.

    Oysa geçtiğimiz 10-15 yıllık dönemde, bu “muhafazakâr” halk mevcut devletin değişmesi doğrultusundaki adımları desteklediğini, devletin kurumlarına güvenmediğini, barıştan ve özgürlüklerden yana olduğunu defalarca gösterirken, yanında ne CHP’yi buldu, ne CHP’nin solundaki solu.

    “Sol”, halkın tercihlerine karşı, mevcut devletin mevcut haliyle devamından yana tavır belirledi.

    Nasıl olabiliyor bu? Uluslararası ölçekte sosyalizmin hiçbir tanımı, en sağ sosyal demokrat şekliyle bile, “devlet müdafaası” olmadığına, olamayacağına göre, Türkiye’de nasıl olabiliyor?

    Memleketin havasından, suyundan olmadığını varsayarsak, şu nedenle oluyor: Türk solunun egemen geleneğinin ana unsurları Kemalizm; milliyetçilik; milliyetçilikten ayırdedilemeyen bir anti-emperyalizm; sınıf güçlerine değil, millî güçlere ve bu arada orduya güvenme.

    Bugün bunların tümünü şaşmaz bir şekilde hâlâ savunan sadece İşçi Partisi kaldı; onun da genel başkanı Ergenekon davasından yatıyor!

    Ama bu unsurların şu veya bu kısmını şu veya bu ölçüde savunan, genelde bunlardan kurtulamayan, bunların sistematik bir eleştirisini yapamadığı, yapmak gibi bir niyeti olmadığı için resmî ideolojiyle arasına kalın bir çizgi çekemeyen, statükocu bir “sol” var Türkiye’de. Yayınlarında ‘ulusal onur’ kavramını ana akım medyadan daha sık kullanan, Vatan ve Yurtsever adlı gazeteler yayınlayan, misak-ı millî sınırlarına bizzat egemenler kadar düşkün olan, başörtülü kadınları üniversiteye sokmamak için polisle omuz omuza durabilen, üniversitelerde “Kürtlerin emperyalist ülkelerden, cemaatlerden ya da ayrılıktan medet umar hale getirilmesine kimse izin vermez” diye afişler asan bir “sol”.

    Bu statükocu solun, Kemalizmin tüm kutsal ineklerine düşkün olmasında şaşılacak bir şey yok, milliyetçiliğe ve İslam düşmanlığına yalpalaması doğal, devletin “vatanı ve milletiyle” bölünmezliğini gözetmesi doğal. Son dönemde, bir yandan Kürt hareketinin başarıları, diğer yandan önce Refah Partisi’yle, sonra AK Parti’yle Müslümanların siyaset sahnesindeki yükselişi karşısında, Türk solunun Kemalizm’le malûl olan geniş kesimlerinin kendilerini devletin yanında bulması da, aynı nedenlerle, doğal.

    Öte yandan, yine doğal olarak, bu gelenekle arasına kalın çizgiler çeken yeni bir solun da işaretleri görülmeye başlandı geçtiğimiz yıllarda.

    Bu yeni solun, geçmişle bütün köprüleri atması mümkün olmayabilir. Toplumun, toplumsal hareketlerin hafızasına eskinin tecrübeleri işler ve bu tecrübeleri ancak günün koşullarında, yeni aktörlerinde, yeni arzularında, yeni varoluş hallerinde yeniden “düşünen” hareketler yaratıcı ve yeni bir dil inşa edebilir. Bugün bu “yeni” hal, artık eskimiş olan modern kapitalist yapıların kafalarımızı, aklımızı, kalbimizi, kısaca her şeyi ikiye ayıran zihniyetinden kurtulmaya ve “sınıf” ile “kültürü”, “akıl” ile “vicdanı” bir arada talep etmeye çalışıyor.

    Yeni solun inşası, ancak onun devlet yerine topluma bakmasıyla; toplumda bu çabayla var olan ve şimdiye kadar görmediği kesimlerle birlikte düşünmesi ve konuşmasıyla mümkün olacak.

    Elinizdeki derginin Yazı ve Danışma Kurulları oluşturulurken gönderilen davet mektubunda şöyle deniliyordu:

    “Derginin amacı, ulusalcı/Kemalist/milliyetçi/İslamofobik olmayan solun memleketteki ve dünyadaki gelişmeler karşısında yaklaşımını tartışmak, oluşturmak, pekiştirmek.

    Son yıllarda Türkiye’de iyice derinleşen yarılmanın enternasyonalist/özgürlükçü/anti-militarist kanadına, ‘Yetmez ama Evet’ kampanyasıyla belki de en netçe ortaya çıkan tabanın tümüne hitap eden, tümünü yansıtmaya çalışan ve tüm çeşitliliğini kapsayan bir dergiye ihtiyacımız var.”

    Bu dergi, o dergi olmayı amaçlıyor.

    Sosyalist bir dergi, ama sadece sosyalistlere değil, Türkiye’de değişim isteyen, demokrasiden, barıştan, inanç özgürlüğü dahil tüm özgürlüklerden yana olan herkese hitap eden, herkesin sesini yansıtan bir dergi olmayı amaçlıyor.

    Yapabileceğimizi umuyoruz.

    Becermemiz gerek.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Klasikler: Az okunan, hep yeniden yazılan – Mustafa Arslantunalı

    Çözüm süreci ilerlemelidir

    Medet ya asker! Türk solunun darbeyle imtihanı

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT