Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Çalışma hayatı»Bunlar bilim adamı mı?
    Çalışma hayatı

    Bunlar bilim adamı mı?

    26 Ağustos 2012Updated:26 Kasım 20124 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Alim İ. Bilir

    Malum, ülke gündeminde YÖK’ün yeniden yapılandırılması var. Geçtiğimiz aylarda da 28 Şubat vardı. Bu iki konunun birbiriyle ne alakası var derseniz, YÖK de bir darbe ürünüdür. AKP iktidara gelmeden önce YÖK’ün kaldırılması gerektiğini dillendiriyordu. Ne zaman ki YÖK’e kendi elemanlarını aldı, artık kaldırılmasından bahsetmez oldu. AKP’nin bu süreçte yeni bir projesi oldu, her üniversite bu projeyi uygulamaya geçirdi, ama neler oldu neler, biraz bundan bahsetmek istiyorum. 28 Şubat mağduru Müslümanlar üniversitelere rektör ve dekan oldu, ama bu kez kendileri zalim, diğerleri mazlum oldu.

    Özgür Üniversite!

    Sizlere Muş Alparslan Üniversitesi’ni ve onun güzide yönetimini anlatmak istiyorum. Üniversitenin sloganı “Özgür Üniversiteden Medeni Dünyaya”, ama üniversitenin  yönetimi icraatları ve işleyişiyle ne medeniyeti hedefledi, ne özgür olabildi.

    Yeni bir üniversitenin büyük ve köklü üniversiteler kadar eleman alması, büyümesi, kadrolaşma hususunda ne kadar aceleci olduklarının delilidir. Elbet herkes kendisine uyum sağlayan kadrolarla çalışmak ister, mevzu bu kadronun oluşturulma yöntemi. Öncelikle kadro kime açılacaksa, rektörle görüşür, onaylanırsa kadro açılır, şartları sağlayan adaylar başvurur. Yönetim bizzat müdahale ederek adayları elemek için türlü bahaneler bulur: Evrak eksik, posta gelmedi, mühür okunmuyor gibi bahaneler. Geriye kalanlar yazılı veya sözlü sınava alınır, bunlara da yeterli puanı alamadığı söylenir, sonuçlar gece yarısına doğru açıklanır. Bir de, kadroları ellerinde tutmak için bu şekilde alınan elemanları ikinci kez sınava alıp atamasını yapmazlar, kadroyu da muhafaza ederler.

    Sözlü mülakatlar da ilginçtir: Aday personele Allah’a inanıp inanmadığını sorarlar. Haklarını gasp ettikleri mazlumları elerken Allah akıllarına gelmez, ama mülakat yaparken gelir.

    Rektör hemşerilerini, akrabalarını, yardakçılarının akraba ve yakınlarını bu şekilde alarak bilim okulunu oluşturur. Personeli araştırmaya kalksanız kaç kardeş, aynı aileden kaç kişi, aile şirketi mi, menfaatlerin buluşma merkezi mi, ayırt edebilmek mümkün değil.

    Dersler öğretim üyelerinin uzmanlığına göre değil, rektöre yakınlığına göre dağıtılır, ama derslere girmezler, yerlerine asistanları gönderip parasını kendileri alırlar, derslere girdiklerinde de yeterlilikleri olmadığı için fıkra masal anlatıp dersi geçiştirirler.

    “Rektörümüz halkla buluşuyor”!

    Rektör her şeye müdahale eder, öğrencinin giyimine, personelin giyimine, siyasî görüşüne… Derslere baskın yapar gibi girer, puşili öğrenciye terörist misin diye sorar, personeli azarlar. Bol bol fotoğraf çektirip sitede yayınlar, zaten site yönetimin hatıra albümüne dönüşmüş, büyük puntolarla ismini yazdırır fotoğrafların altına. ‘Toplantı’, ‘çalıştay’ adı altında beş yıldızlı otellere, termallere gidilir, günah çıkartmak için Müslüman yazarlara konuşma yaptırılır.

    Özerk bir kurum olduğu için üniversitenin imkânları rektör ve yardakçı takımının hizmetindedir. Rektör öğrenci ve personelle görüşmez, ama siteye yazdırır: “Rektörümüz halkla buluşuyor, hem de randevusuz”. Ne büyük lütuf, halk tabakası ile buluşuyor! Sorsanız, biz halkımızla iç içeyiz, ama öğrenciye, personele gelince, rektör ulaşılmaz oluyor.

    Bir de yalaka takımı var, fakülte geliş gidişlerinde kapıda karşılama ve uğurlamalar için. Dekanlar derse girmez. Rektör akademik kadroyu şişkin gösterip bölüm açar, öğrenciler gelir, barınak yok, yurt yok, derslik yok. Protesto edenler okuldan uzaklaştırılır.

    Sabah 8 akşam 5 memur gibi geleceksiniz, kart basacaksınız burada olduğunuza dair. Rektörün hedefi kaliteli eğitim, kaliteli öğrenci ya da ülkenin ihtiyacına yönelik bölüm açıp ihtiyacı gidermek değil, ne kadar eleman alabilirim, bu şekilde nasıl nüfuzumu arttırırım, nasıl vekil olabilirim düşüncesi hakim. Hasbelkader elde ettiği yetki ile sanki babasının çiftliğine maraba alıyormuş gibi davranıyor, kendisini orada görevli olarak görmüyor, bunu her toplantısında da dile getirmekten geri durmuyor: “Benim imzamla geldiniz, benim imzamla giderseniz, benim imzam ele ayağa düşecek imza değil”. Mobbing bir yana dursun, burası resmen kışlaya dönüşmüş. Özgür üniversite işte burası!

    Bu ülkede akademisyenlik

    Bu adamlar hangi inançla hareket ediyor? İslam demeyin sakın, bunlar İslam’ın ismini lekelemekten başka ne yapıyor ki? Adaletsizliğin, zulmün, ahlaksızlığın kimlik haline geldiği bir akademi ortamında bu adamlar İslamcı rolünü oynar, askeriyeyi aratır. Rektör, Müslüman kimliği de olsun diye, öğrencilerle ilgilenin, tebliğ yapın der.

    Kendisine Allah resulünün mesajı tebliğ edilmiş mi, edilmişse de ne anlamış, nasıl anlamış, bilmiyorum. Eğer yaptıklarını Resul’e dayandırıyorsa, bilin ki o adi bir yalancı ve müfteridir, kendisi yapıyorsa zaten ahlaksızın tekidir.

    Bu kurumlar ülkenin ufkunu açmak için mi var? Akademik personelin hakları bu adamların sözleriyle mi belirlenecek? Bu ülkede akademisyenlik artık onursuzluk ve şahsiyetsizlikle mi özdeşleşecek? Yetkililer ve etkililer, vicdan sahibi kimseler, gerçekten artık adalete inanmıyor muyuz? İdealler öldü mü? Bizler sorumluluklarımızdan kaçarsak, haklarımızın ihlalini dile getirmezsek, hakkımızı aramazsak Müslüman olarak, en azından insan olarak zalime ve zulme karşı durmazsak, 28 Şubat’ları daha çok yaşarız ve müstehak oluruz.

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Kürtaj

    Türkiye’de Kadınlar

    Kent Savaşları

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT