Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Güncel siyaset»Faşistler olağanlaştırılırken
    Güncel siyaset

    Faşistler olağanlaştırılırken

    09 Nisan 2019Updated:02 Ocak 20203 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Şenol Karakaş

    Seçim sonuçları ne olursa olsun, 31 Mart yerel seçimlerinin kampanya dönemi, muhtemelen en sağcı seçim dönemi olarak tarihe yazılacak. Bu haftaların bu kadar sağcı, kutuplaştırıcı, düzeysiz ve hamaset yüklü olmasının ilk sorumlusu, başta AKP-MHP liderliği olmak üzere bu partilerin her düzeyde yöneticileri.

    Hükümet ve Erdoğan, sürekli bir korku atmosferi yaratmaya çalışıyor. Korku büyüdükçe, korkuya karşı tedbirler ve gerçek sorunların ertelenmesine sessizce onay verme eğilimi güçlenir. Önce korkutup sonra bir beka sorunu anlatısı geliştirip sonunda beka sorunuyla baş etmenin yolunun AKP iktidarını güçlendirmek olduğunu anlatmanın yöntemi, öfke, hamaset, sağcılık ve tehdit dolu bir seçim kampanyası yürütmektir.

    Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen ırkçı katliama Türkiye hükümet yetkililerinin verdiği tepkiyi hatırlamak ya da Erdoğan’ın Ayasofya’nın gerekirse cami olarak adlandırılabileceğini söylemesi, Binali Yıldırım’ın Suriyelileri gerekirse kulaklarından tutup yollayabilmekten söz edebilmesi inanılır gibi değil.

    Bu açıklamalar seçim yarışmasının ne kadar sağ bir iklim yarattığını göstermeye yetiyor, ama bu gerçeğe işaret eden başka gelişmeler de var. Bunların başında solun, sağcılıkla dertlerinin azalması, sağcılarla kol kola seçim kampanyası yapacak hâle gelmesi, sağa karşı sağa destek vermesi ve bunu ateşli bir şekilde savunabilmesi geliyor.

    Müteahhit, zengin, sağcı, ırkçı

    Solcuların oy vermesi istenen adayların pek çoğu müteahhit, zengin, sağcı ya da, daha vahimi, ırkçı ya da ırkçılarla kurulan ittifakların adayları iken, sık duyduğumuz iddialardan biri “oy vermek nikâhlanmak gibi değildir, verirsin oyunu, olur biter” çıkışıydı. Oy vermek nikâh kıymaya benzemez, ama bu bir solcunun, bir demokratın bir ırkçıya oy verebileceği anlamına gelmez.

    Seçim süreci başlı başına sağcı bir iklimde başlamıştı zaten, ama süreç başlangıçtan çok daha sağa savurdu siyasetin eksenini. Bu, AKP-MHP koalisyonunda Devlet Bahçeli’nin rolüyle CHP-İYİ Parti ittifakında Meral Akşener’in rolünün ağırlığını kavradığımızda anlaşılır olan bir gelişme. Erdoğan, sadece seçim kazanmak için değil, yasaların onaylanması için de MHP’nin desteğini almak zorunda. Üstelik bu desteği seçmeninin azımsanmayacak bir kesimini MHP’ye kaptırmasına rağmen sürekli kazanmak zorunda.

    Yerli-millî koalisyon, 15 Temmuz darbe girişimine karşı oluşan tepkiyi devletin yeniden organize edilmesi, tüm demokratik hakların sırayla budanabilmesi ve iç ve dış politikada Kürt sorunuyla ilgili gelişmelerin baskılanması için şekillenen sağcı bir müdahalenin ürünü olduğu için, başlı başına OHAL uygulamalarının tüm sağcılığıyla damgalanmış durumda. MHP, bu koalisyondaki belirleyici varlığıyla, siyasetin, daha da sağa, ırkçı ve milliyetçi bir temele oturmasında, AKP’nin zaten gönüllü bir şekilde geldiği bu çizgide sabit kalmasında ve demokratik her kazanımın budanmasında belirleyici bir rol oynuyor. AKP liderliği, kendi elleriyle faşist hareketin kadrolarını ve kitlesel hareketini merkeze taşıyor, olağanlaştırıyor ve gücünü pekiştirmesine yardımcı oluyor.

    CHP ise liderliği ırkçılığın kitabını her gün yeniden yazan İYİ Parti’yi merkeze taşıyor. Bu, apaçık bir seçim ittifakının kurulması ve İYİ Parti’nin ırkçı, militarist yaklaşımlarının gözardı edilmesine, örneğin Suriyelilere yönelik nefret saçan kadroların hareketinin muteber bir hareketin temsilcileri gibi siyasetin merkezine kaymasına, olağanlaşmasına neden oluyor.

    Siyasal alternatif

    Seçim sonrası hem sağcı iklimle, hem siyasetin merkezine çöken ve neredeyse tüm demokratik muhalefet tarafından normalleştirilen faşistlerin pozisyonuyla, ırkçılığın ve milliyetçiliğin daha yoğun kullanılmasıyla baş başa kalacağız. Buna en çok işçi sınıfı muhatap kalacak. Bütün bu kutuplaşma en çok işçi sınıfını bölüyor.

    İşçi sınıfının hükümeti demokratik bir kitle hareketiyle geriletebilmesi için bu kutuplaşmayı aşması, sağın sağındaki tehlikelere, ırkçılığa, göçmen düşmanlığına ve her fırsatta şişirilen Türk milliyetçiliğinin etkilerine karşı birleşebilmesi bir zorunluluk. Son altı ayda yaşanan fakirleşmenin boyutları ve adaletsizliklerin gizlenemez hale gelmesi, işçi sınıfının tüm örgütlerinin bir araya gelmek zorunda kalabileceği bir zemin oluşturuyor. 1 Mayıs gösterileri bu yönde ne kadar adım atıldığının ve sadece sağ ve sağın sağının değil, sağın sağıyla ittifak kurmanın muteber bir yol olduğunu düşünenlerin ve seçim kampanyasında bu düşünceyle sol siyasete egemen olanların dışında bir siyasal alternatifin inşa edilmeye başlanıp başlanmadığının da ilk test alanı olacak.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da

    Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı

    Anlatılan Senin Hikâyendir!

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT