Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Demokrasi mücadelesi»Avrupa Birliği’nin Sonu?
    Demokrasi mücadelesi

    Avrupa Birliği’nin Sonu?

    05 Eylül 2016Updated:09 Eylül 20174 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Roni Margulies

     

    Avrupa Birliği çok eskiden beri Türkiye’de çok büyük hayallere konu olmuştur.

     

    Türk büyük sermayesinin hayallerinde bir gerçekçilik payı vardı. Dünya kapitalizmiyle tam entegrasyon; kapitalistler kulübünün ciddiye alınan, saygın bir üyesi olma; hırsız kardeşlerin eşit, sevilen ve kendi bölgesinde önde gelen biraderi konumuna gelme hayalleri, Avrupa Birliği’ne girilebilseydi bir adım daha yakın olacaktı. Olabilirdi. Avrupa’nın ırkçılığı ve 70 milyonluk Türkiye nüfusunun bir anda Batı’da iş aramaya çıkacağı korkusu olmasaydı, Türkiye egemen sınıfının hayalleri gerçekleşebilir; Türklerin Avrupalı ve brakisefal olduğu Mustafa Kemal’in düşlerinin ötesinde bir kesinlikle kanıtlanabilirdi. Olmadı, bundan sonra da olma ihtimali çok düşük.

     

    Egemen sınıfın göreli gerçekçiliğine karşılık, heyhat, solun Avrupa Birliği hayalleri hep gerçekdışı oldu. Gerçek anlamda “hayal” oldu. Türk solu da, Kürt hareketi de Avrupa Birliği’yle ilgili büyük umutlar besledi; Avrupa Birliği’ni gerçekte olmadığı bir şey zannetti.

     

    Belki de bu zannın altında, Türk’ün bilinçaltında hep yatan, Avrupa’da her şeyin iyi olduğu, en azından buraya kıyasla daha iyi olduğu inancı vardı. Avrupa Birliği’nin demokrasi ile, insan hakları ile, ulusötesi birlik ve kardeşlik ile, ulus-devletin ortadan kalkması ile ilişkili bir kurum olduğu zannedildi. Avrupa liderleri Türkiye’yi almamak için ırkçı sözler edemeyeceğine göre, bahane olarak demokrasi sorunlarını, insan hakları sorunlarını öne sürdükçe, Türkiye’deki hayal de beslenmiş oldu.

     

    Çok anlaşılabilir bir hayaldi. Avrupa’ya girersek, belki üzerimizdeki devlet baskısı ve şiddeti biraz da olsa azalır, belki hukuk devletine biraz daha benzeriz, insan hakları ihlalleri biraz hafifler… Bu beklenti, AKP hükümetinin ilk dönemlerinde AB ile uyum programı çerçevesinde bazı yasalarda bazı olumlu değişiklikler yapılınca daha da güçlendi; makul bir beklenti olduğu görüşü yaygınlık kazandı. AB üyesi ülkelerde ekonomik olarak nasıl politikalar uygulandığını, başta İngiltere olmak üzere üye ülkelerin dünyanın geri kalanında ve özellikle Ortadoğu’da askerî olarak neler yaptığını fazlaca inceleme gereği duyulmadı.

     

    Bu nedenledir ki, Büyük Britanya’nın referandum yaparak AB’den çıkmaya karar vermesi, Türkiye’de yorumcuların hemen hemen tümü tarafından geri bir adım ve milliyetçilerle ırkçıların zaferi olarak nitelendirildi. Gerçek durum ise farklı.

     

    Neoliberalizm ve Yunanistan

     

    Avrupa Birliği’nin kuruluşu tahminimce başlangıçta Avrupa’da da, milliyetçiler haricinde, büyük hayaller yarattı, coşkuyla karşılandı. Ama çok uzun zamandır ne hayallerden, ne de coşkudan eser var. Avrupa’nın emekçi sınıfları AB’nin kendileri için ne anlama geldiğini uzun zamandır biliyor. Yunanistan’ın başına gelenlerden önce biliyordu.

     

    Avrupa Birliği, üye ülkelerde devlet bütçesinde yüzde 3’ün üzerinde açık olmasını yasaklıyor. Olduğu taktirde, söz konusu hükümetin önlem alması, açığı kapatması bekleniyor, yaptırımlar uygulanıyor. Açık yüzde 3’ün üzerinde olduğu sürece, söz konusu ülkeye AB tarafından Aşırı Açık Prosedürü (Excessive Deficit Procedure, EDP) dayatılıyor. Ne demek bu? EDP altında olan hükümet, harcamalarını kısmak, yani devlet hizmetlerini, sosyal hizmetleri azaltmak, hatta ortadan kaldırmak zorunda. Sosyal yardım unsurları varsa, bunları yok etmek; zaten yoksa, vergileri yükseltmek, kamu çalışanlarını işten atmak, çalışma saatlerini uzatmak zorunda.

     

    Kısacası Avrupa Birliği, neoliberalizmi, piyasanın mutlak hakimiyetini Avrupa çapında yaymak, bu politikaların bekçiliğini yapmak amacını güden bir kurum.

     

    Geçen yıl Yunanistan’a dayatılan koşullar, Yunan emekçilerinin boğazını sıkan koşullar, kısmen bu ülkenin Almanya’ya olan borçlarını ödemesini sağlamak için dayatıldı; ama daha önemlisi, ülkeyi cezalandırmak, sıkı neoliberal kurallara geri dönmesini sağlamak amaçlanıyordu. İngiltere Yunanistan gibi değil elbet. Ama İngiliz işçi sınıfının ekonomik koşulları yıllardır muazzam bir saldırı altında. Bu işçilerin Yunanistan’da olup bitenleri ilgiyle izlememiş olduğunu düşünen yoktur herhalde.

     

    AB politikalarının ne kadar insanî olduğunu da bir yıldır herkes izliyor. “Avrupa Kalesi” (Fortress Europe), Suriyeli göçmenlerin girişini engellemek için güneydoğu sınırlarına duvarlar inşa ediyor; o yolla giremeyenlerin Akdeniz’de boğulmasını timsah gözyaşları dökerek seyrediyor.

     

    Sermayenin birliği ve krizi

     

    Avrupa Birliği, Avrupa sermayesinin Amerika ve Japonya ile rekabet edebilmesini sağlamak amacıyla kuruldu. Birlik olarak dünyanın ikinci büyük sermaye gücü. Politikaları bu gücü pekiştirmeye ve büyütmeye yönelik.

     

    Britanya’nın ayrılması, bizim ağlamamızı gerektirmiyor. Bizim sorunumuz değil, sermayenin sorunu. Referandum sonuçları açıklandığından beri dünya borsaları çalkalanıyor, kurlar inip çıkıyor, iş dünyasının paniği büyüyor. Kimin sorun yaşadığı aşikâr.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Venezuela: Bir Dönemin Sonu

    Latin Amerika ABD’nin Kanlı Demokrasileri

    Tehlikeli Eğilimler

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT