Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Irkçılık ve Ayrımcılık»Unutulan tarih: Roman Soykırımı – M. Utku Şentürk
    Irkçılık ve Ayrımcılık

    Unutulan tarih: Roman Soykırımı – M. Utku Şentürk

    25 Temmuz 2015Updated:18 Kasım 20156 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Unutulan tarih: Roman Soykırımı

    M. Utku Şentürk

    İkinci Dünya Savaşı denince akıllara Nazilerin Yahudileri toplama kamplarına doldurarak katlettikleri gelir. Oysa katledilenler Yahudilerden ibaret değildir.

    Tarihçiler, İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve savaş yıllarında yaklaşık 29 milyon sivil insanın Naziler tarafından (toplama kamplarında, gettolarda, askerî kıyımlarda, siyasî cinayetlerde) katledildiğini hesaplamaktadır. Naziler hem Yahudilere, hem de Romanlar, Polonyalılar ve Slavlar gibi etnik gruplara, akıl hastalarına, sakatlara ve Katolikler veya Yehova Şahitleri gibi dinî cemaatlere, Sosyal Demokratlara, Sosyalistlere ve Komünistlere yönelik büyük bir soykırım yürütmüşlerdir. Fakat Yahudilerin dışında bu masum insanlara yapılan soykırım çoğu zaman söz konusu bile edilmemekte, adeta yok sayılmaktadır.

    Roman Soykırımı

    Romanlara yönelik Nazi vahşeti, unutulan bir soykırımdır. Nazilerin ırkçı ideolojisi, Romanları de “yok edilmesi gereken aşağı ırklar” kategorisine dahil etmiştir. Nazilerin iktidara gelmesiyle birlikte, Almanya’da yaşayan Romanlar üzerinde de baskı politikası başlamıştır. Sanat yetenekleriyle ve özgün yaşam tarzlarıyla dünyanın pek çok ülkesinde kültürel bir renk olarak kabul edilen ve hoşgörülen Romanlar, Nazi Almanyası’nda insanlık dışı bir nefretin hedefi olmuştur.

    Alman Sağlık Bakanlığı’nın Irk Araştırmaları Bölümü’nden Eva Justin tarafından 1936 yılında hazırlanan bir doktora tezi, Romanları “Alman ırkının saflığı için çok büyük bir tehlike” olarak tanımlıyordu. 14 Aralık 1937’de yayınlanan bir karar ise Romanları “iflah olmaz suçlular” olarak tanımladı ve Alman toplumundan izole edilmelerini karara bağladı. Romanlar 1938’in başından itibaren Nazi görevlileri tarafından yakalanıp toplama kamplarına gönderilmeye başladı. Buchenwald kampında Romanlar için özel bir bölüm oluşturuldu. Mauthausen, Gusen, Dautmergen, Natzweiler ve Flossenburg kamplarına gönderilen Romanların de çoğu buralarda katledilecekti.

    Bir yandan da Romanlara yönelik bir kısırlaştırma programı uygulamaya kondu. Düsseldorf-Lierenfeld’deki bir hastanede yapılan ameliyatlarda, Roman olmayan erkeklerle evlenen Roman kadınlar zorla kısırlaştırıldı. Kısırlaştırma, hastanın üreme organlarının cerrahî müdahale ile kesilip alınması anlamına geliyordu ve korkunç acılar veren bir işlemdi. Bazı hastalar kısırlaştırma sırasında hayatlarını yitirdi. Özellikle hamile kadınlar üzerinde yapılan kısırlaştırma ameliyatlarının çoğunda hastalar öldü. 1

    Nazi Almanyası’nın ikinci adamı olan SS Şefi Heinrich Himmler 1938 yılında Roman sorunu’na el koydu ve daha önceden Münih’te bulunan Roman İşleri Merkezi’ni Berlin’e taşıttı. Bundan sonra Romanların yok edilmesi de, Yahudilerin yok edilmesi gibi, Nazi Almanyası’nın hedeflerinden biri haline gelecekti.

    Romanların ‘toplu imhası’ 1941 sonbaharı’nda başladı. Bu dönemde Romanları bulmak, öldürmek ya da toplama kamplarına göndermek için özel Einsatzgruppe timleri kuruldu. Almanya’dan on binlerce Roman Polonya’ya ve oradan Belzec, Treblinka, Sobibor ve Majdanek toplama kamplarına gönderildi. Kamplarda, Yahudilerin sarı yıldızı gibi, üzerinde “Z” harfi (Almanca “çingene” anlamına gelen Zigeuner’in Z’si) olan üniformalar giydirildiler. Hollanda, Fransa ve Belçika’dan yola çıkarılan 30 bine yakın Roman da Auschwitz’e aktarıldı. Auschwitz Müzesi Tarih Bölümü Müdürü Dr. Franciszek Piper’e göre, Auschwitz’in bir parçası olan Birkenau’ya “yaklaşık 23 bin Roman transfer edilmiş ve bunların 21 bini öldürülmüştü; Romanların öldürülme oranı Yahudilerinki kadar yüksekti.” Auschwitz kumandanı Rudolf Hess anılarında, öldürülen bu Romanların arasında “çok sayıda çocuk, yaşı neredeyse yüze varan ihtiyarlar ve hamile kadınlar” olduğunu yazar.

    Berlin’in merkezinde 2012 Ekim’inde bir Roman Soykırım Anıtı açıldı. Anıtın açılışını yapan Angela Merkel, “Bu anıt, çok fazlasıyla uzun zamandır kamusal alanda gereğinden çok daha az kabul gören bir kurbanlar grubunu —Nazilerin gazabına uğrayan yüz binlerce Roman’ı— anıyor. Bu soykırımda katledilen her bir kişinin yazgısı tarifsiz bir acı oldu. Ve her birinin yazgısı hepimizi, beni, üzüntüye ve utanca boğuyor” dedi.İsrailli sanatçı Dani Karavan tarafından tasarlanan anıtın hemen yanında Nazi soykırımının bir kronolojisi yer alıyor. Anıtın ortasındaki üçgen alanın üzerine hergün taze bir çiçek konuyor.

    Soykırımdan kurtulan Hollanda vatandaşı Zoni Weisz, açılış töreninde “Yetmiş yıl önce yarım milyon Roman’ın öldürülmesinde toplum hiçbir şey öğrenmedi; öğrenmiş olsaydı bize bugün böyle davranılıyor olmazdı” dedi.

    Tören sırasında Merkel konuşurken ve hem Almanya’nın hem Avrupa Birliği’nin Roman haklarını savunmakla yükümlü olduğunu söylerken, dinleyiciler arasından bağırarak Almanya’nın Sırbistan ve Makedonya’dan kaçan Romanlara sığınma hakkı vermeyi reddettiğini hatırlatanlar oldu.

    Yahudilere uygulanan tüm katliam araçları Romanlara da uygulandı. Einsatzgruppe timleri, Romanları da buldukları yerde öldürdü. UNESCO yayınları arasında yer alan “Nazi Terörünün Roman Kurbanları” başlıklı bir makalede şu bilgiler verilir:

    “Polonya’da ve Sovyetler Birliği topraklarında Romanlar hem ölüm kamplarında hem de açık arazide katledilmiştir… Nazilerin geçtiği her yerde Romanlar tutuklanmış, sürülmüş ve öldürülmüştür. Yugoslavya’da Yahudilerin ve Romanların idamları 1941 Ekimi’nde ormanlık alanlarda yürütülmüştür. Köylüler, idam yerlerine götürülmek için kamyonlara yüklenen çocukların ağlayışlarını ve çığlıklarını hâlâ hatırlamaktadır.” 2

    Kaç Roman’ın Naziler tarafından öldürüldüğünü tam olarak tespit etmek zordur. Yine de rakamlar bir fikir vermektedir. Tarihçi Raoul Hilberg’e göre, soykırım öncesinde Almanya’da 34 bin Roman vardır ve bunların çok büyük bölümü öldürülmüştür. Rusya, Ukrayna ve Kırım’daki katliamlardan sorumlu olan Einsatzgruppen raporlarına göre, bu ülkelerde yaklaşık 300 bin Roman katledilmiştir. Yugoslav makamlarına göre, sadece Sırbistan sınırları içinde 28 bin Roman öldürülmüştür. Polonya’daki kurbanlar için ise tahmin dahi yapılamamaktadır. Tarihçi Joseph Tenenbaum, toplam olarak en az 500 bin Roman’ın Naziler tarafından öldürüldüğünü tahmin etmektedir. Bazı tarihçiler ise, bu rakamın bir milyona kadar çıkabileceği görüşündedir. 3

    Bu büyük trajediye rağmen, Roman soykırımı çoğu zaman görmezden gelinir. Soykırımı anlatan kitaplarda, filmlerde, makalelerde Roman soykırımı ya hiç belirtilmemekte veya önemsiz bir konu gibi geçmektedir. Oysa Romanlara yapılan muamele ile Yahudilere yapılan muamele arasında fark yoktur. Her iki grup da 1936’daki Nüremberg kanunları tarafından Alman toplumundan dışlanmıştır. Nazilerin toplu imha kararı da yine her iki grubu birden hedef almıştır. Soykırım konusunda en yetkili Nazilerin arasında yer alan Adolf Eichmann, “Yahudi sorunu ile Roman sorununun birlikte ve aynı anda çözülmesi gerektiğini” yazmıştır.

    Değişen pek bir şey yok…

    Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Romanlar ırkçı zihniyet ve uygulamaların kurbanı oluyor. Romanlar yoğun olarak yaşadıkları Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, Polonya, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye başta olmak üzere genel olarak Orta ve Doğu Avrupa’da kötü muamele, yoksulluk, tahammülsüzlük, şiddet ve dışlanma ile karşılaşıyor.

    Soykırımdan kurtulan Gertrud Rocher'in 12 yaşındaki torunu Messina Weiss, Berlin Soykırım Anıtı'na çiçek koyarken.
    Soykırımdan kurtulan Gertrud Rocher’in 12 yaşındaki torunu Messina Weiss,
    Berlin Soykırım Anıtı’na çiçek koyarken.

    İtalya ve Fransa gibi Batı Avrupa ülkelerindeki Romanlar ise ya gayrı insanî kamplarda yaşamaya zorlanıyor ya da doğrudan ülkeleri olduğu düşünülen Romanya’ya gönderiliyor. Avrupa Birliği’nin 2004’te genişlemesiyle birlikte AB vatandaşı haline gelen Romanların serbest dolaşım çerçevesinde ortaya çıkan hukukî haklarını kullanmalarına dahi izin verilmiyor. Romanların seslerini duyurmak için bulundukları girişimler Bulgaristan, Sırbistan gibi ülkelerde ırkçı saldırıların nedeni haline geliyor. Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşların yürüttüğü çalışmalar, iş bulma, gelir edinme ve sağlık hizmetlerine ulaşım gibi alanlarda tüm Romanların ulus aşırı ölçüde ve yatay kesecek biçimde en dezavantajlı kesim olduğunu gösteriyor.

    Son birkaç yılda Romanlara yönelik İznik’te yaşanan linç girişimleri; Bursa’da yetkililerin hazırladığı ve Romanları bir “tehdit” ve “risk” olarak gösteren, alışılagelmiş önyargıları ve devletin soruna bakış açısını yansıtan rapor; aynı günlerde Çanakkale’de bir okulda Roman çocukların tecrit edilerek ayrımcılığa uğradığı haberi, Türkiye’de sorunun medyaya yansıyan kısmı. Oysa bunlar Romanların Türkiye’de hergün yaşadıkları sorunların çok küçük bir kesiti.

    Türkiye’de AKP hükümetinin “Roman Açılımı” yapacağını duyurup bu açılım sonucunda kentsel dönüşüm kılıfı altında Sulukule ve Dolapdere’nin Romanlardan “temizlenerek” yeni zengin AKP’lilere “nezih mahallelerde”, lüks konutlar yapılması da Romanlara bakış açısının onyıllardır değişmediğinin somut bir delili olsa gerek.

    Dipnotlar

    1. Myriam Novitch, “Gypsy Victims of the Nazi Terror”, UNESCO Courier, Oct. 1984.
    2. A.g.e.
    3. Ward Churchill, “Assaults on Truth and Memory, Part II”, 1997, ZNet.
    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da

    Bizans’ın Son Günleri

    Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2023 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT