Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Kitap önerisi»Filmlerle Sosyoloji: Bir Kitap, Altı Film
    Kitap önerisi

    Filmlerle Sosyoloji: Bir Kitap, Altı Film

    10 Şubat 20134 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Mehmet Demiröz

    Filmlerle Sosyoloji
    Bülent Diken, Carsten Bagge Laustsen
    Metis Yayınları, 2011

    Sinema ve toplumsal teori, toplumsal gerçekliğin bir temsili olmak bakımından benzeşir. Toplumsal teori, bu temsili profesyonel bilimsel bir çabayla oluştururken; sinema, sanatsal bir içerimle yapar. Filmlerle Sosyoloji sinemayı bir sosyo-kurmaca olarak ele alıyor. Dramaturjik yaklaşımın sinema ve toplumsal gerçeklik arasında kurduğu metaforik ilişkinin ötesinde diyalektik bir yaklaşım tercih ediliyor. Sinemanın bir aygıt olarak görülmesi bağlamında ideoloji tartışmalarına değiniliyor. Bu bağlamda sinemanın illa ki bir meşrulaştırma aracı olarak görülmek zorunda olmadığı, yapılacak çifte okumalarla bir eleştiri unsuruna da dönüştürülebileceği belirtiliyor. 

    Altı film

    Kitapta incelenen filmlerden ilki, F. Özpetek’in Hamam filmi. Bu bölümde, toplumsal cinsiyet, kimlik ve öteki kavramları üzerinden şarkiyatçılık tartışması yapılıyor. Filmin karakterlerinden biri olan Madam Anita’nın mektupları ile Montesquieu’nün Acem Mektupları arasında bir karşılaştırmaya gidiliyor. Şark temsillerinin faklılaşmasının yanında şarkiyatçılığın korunan özü anlatılıyor. ‘Şark daha çok toplumsal ve dilsel farklılıkların öncesine ait bir fantezi evreni olarak işlev görüyor.’ Hamam’da, cinsel sapkınlık, bedensel zevk, cinsiyet ve despotizm fantezilerinin farklı arzu ekonomileri aracılığıyla nasıl sürdürüldüğü ve istikrarlı hale getirildiği görülüyor.

    H. Hook’un Sineklerin Tanrısı filmiyle insan doğasına dair ters-ütopyacı bir yorumun analizi yapılıyor. Terör, korku ve güvenlik kavramları kullanılarak, filmde anlatılan ada toplumu inceleniyor. Toplumsal bağın görünen yüzünde, kurallarla yönetilen ve kurumsallaşmış bir toplum ve kanunlara bağlı vatandaşlar imgesi dururken, diğer yüzünde yıkıcı ihlal fantezileri, potlaç ve sapkınlıkla karşılaşıyoruz. “Kötü olan aslında biziz. Kötülüğe karşı savaş başkalarına kafa tutmak değil, kendimizle ve kendi arzumuzla yüzleşmektir. Bu bakımdan Sineklerin Tanrısı hepimizin içinde örtük bir biçimde bulunan faşizmin öyküsüdür.”

    F. Meirelles’in Tanrı Kent filmiyle Rio de Janeiro’nun “mutlak bir dışlanmışlık mekânını ya da insan atıklarının döküldüğü bir çöplüğü andıran” favela’sına gidiliyor. “Film karnavalesk bir hava içinde açılır, samba müzik eşliğinde kamera görüntüden görüntüye geçer; bıçaklar bilenir, tavuklar boğazlanıp kızartılır, muazzam miktarlarda esrar ve kokain tüketilir. Sonra ansızın tavuğun biri bu ‘parti’den kaçmayı başarır. Bunun üzerine bütün millet kaçak tavuğun peşine düşer, böylece kovalamaca sapkın bir eğlenceye dönüşür.” Varoş insanının yaşam savaşı bir labirentte, çıkışı olmayan bir bölgede döner. Bahtsız tavuk, Tanrı Kent filminde resmedilen yaşam savaşının bir alegorisidir: “Kaçarsanız ölürsünüz, kaçmazsanız zaten ölürsünüz.”

    D. Fincher’in Dövüş Kulübü filmi mikrofaşizm temelinde ele alınıyor. Mikrofaşizm “toplumsal bağ açısından bir kaçış hattı” olarak değerlendirilerek; iktidarın, Foucault’cu anlamda, göçebe hale gelmesi halinde ya da ihlal düşüncesi “kapitalizmin yeni ruhu” tarafından istenir hale geldiğinde düzeni yıkma projesine ne olacağı sorgulanıyor. Çağdaş toplumun başlıca iki veçhesi, üretim şekli ve “denetim toplumu”ndaki disipliner dispozitifin çözülmesi olarak görülerek, böyle bir toplumda direnişin nasıl tahayyül edilebileceğine odaklanılıyor.

    T. Gilliam’ın Brazil filminin ele alındığı bölüm, İstihbarat Bakanlığı aracılığıyla bir bütün olarak devlet mekanizmasının terör aygıtına dönüşmesini, yani teröre karşı koyma stratejileri ve bu stratejilerin de teröre dönüşme tehlikesini inceliyor. “Tüm tutuklular işkence için bakanlığa götürülür. Resmî amaç bilgi almaktır, ancak insanları korkutarak kendi kabuğuna çekilmeye itme ve işlerliği kanıtlama ‘ihtiyacı’ da bir o kadar önemlidir.” “Peki birçok insan sorgulanıp ölümüne işkence görürken nasıl olur da özgür bir toplumdan söz edilebilir? Belki de bu küçük kötülükler daha büyük bir kötülük haline gelmiştir. Belki de bakanlığın yöntemleri toplum için teröristlerden daha büyük bir tehdit oluşturmaktadır.”

    R. Benigni’nin Hayat Güzeldir filmi etik ve tanık olma kavramları çerçevesinde ele alınıyor. Yahudi soykırımının temsiline dair pek çok örtük kuralı çiğneyen filme yöneltilen eleştiriler ayrıntılı biçimde gözden geçiriliyor. İlk eleştiri filmin kamp yaşamını yanlış tanıttığı yönünde. İkincisi filmin türüyle ilgili, yani komedi uygunsuz bulunur. Üçüncüsü de olay örgüsünün gerçeklikten ve inandırıcılıktan uzak, hatta imkânsız olduğunu belirtir. Film üç eleştiriye karşı da aklanır.

    Zizek’in kitaba yazdığı sunuş yazısı şöyle bitiyor: “Hatırlarsanız Matrix’in o unutulmaz sahnesinde Neo kırmızı hap ile mavi hap arasında seçim yapmak zorundaydı: Ya gerçeğe doğru travmatik bir uyanışı göze alacak ya da Matrix’in kontrolündeki yanılsamayı yaşamaya devam edecekti. Neo, Hakikati seçti. Buna karşılık filmdeki en aşağılık karakter, isyancıların arasındaki muhbir, Matrix ajanı Smith’le bir konuşması sırasında çatalıyla bifteğinden lezzetli güzel bir parçayı kaldırıp şöyle diyordu: ‘Biliyorum bu sadece sanal bir yanılsama, ama tadı gerçek gibi olduğu sürece umurumda bile değil.’ Bu kitabı okumak ya da okumamak, kırmızı ve mavi hap arasındaki tercihin ta kendisi.”

     

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Bizans’ın Son Günleri

    Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri

    ‘Weimar Türkiyesi’nde demokrat kalabilmek

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2023 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT