Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Kültür ve Sanat»Yeni Osmanlı Medeniyeti Projesi
    Kültür ve Sanat

    Yeni Osmanlı Medeniyeti Projesi

    01 Şubat 2012Updated:09 Mayıs 20145 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Ayşim Türkmen

    İktidarlar, medeniyet tahayyülleriyle yaşamları ve yaşam alanlarını yeniden şekillendirme girişimlerinde bulunur. Bu girişimlerin en gözde araçlarından birinin “tarih icadı” olduğunu söyleyebiliriz. Tarih, farklı iktidar biçimlerince farklı şekillerde yeniden kurgulanır ve bu kurgular yaşamların ve mekânların şekillendirilmesinde önemli rol oynar. İktidarın tarihi nasıl kurgulandığına, yeni tarih kurgusunun daha önceki kurgularla nasıl benzeştiği ve onlardan nasıl ayrıştığına bakmak bugünün iktidar politikalarını anlamak için ipuçları verebilir.

    “Müze kent”

    AK Parti iktidarının “Yeni Osmanlıcı” projesine kent üzerinden baktığımızda, AK Parti’nin tarih kurgularının, 1980’lerde ANAP iktidarının “dünya kenti İstanbul” projesiyle başlayan tarihselciliğinin bir devamı olduğunu görüyoruz. Yalnız AK Parti tarih kurgularındaki yeni vurgular bugünün iktidarıyla ilgili önemli şeyler söylüyor.  

    Çağlar Keyder ve Ayşe Öncü’nün “Bir Üçüncü Dünya Şehrinin Globalleşmesi” adlı makalede belirttikleri gibi, 1980’lerde ANAP iktidarının liberal ekonomik politikalarına parallel olarak İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’ın girişimci şehircilik anlayışıyla İstanbul’un bir dünya şehri yapılması gündeme geliyor. İstanbul’u zengin yatırımcılar ve üst düzey yöneticilerin gözünde nasıl cazip hale getirebiliriz diye düşünülmeye başlanıyor. Bu projeyle kenti gezmeye gelen kongrecilerin ve yöneticilerin kuzeydeki otellerde kalırken Boğaz’ı seyrederek geçip tarihî yarımadayı bir “müze kent” tahayyülü içinde tavaf etmeleri amaçlanıyor. Bir yandan liberalleşme kenti şekillendirirken, yani Levent-Maslak hattında bankalar ve finans şirketleri gökdelenlerini dikerek kendilerini göstermeye başlarken, diğer yanda tarihî şehir temsilleri oluşturuluyor.

    Bu projenin bir parçası olarak değerlendirebileceğimiz Çelik Gülersoy’un nostaljik İstanbul tasarımları şehrin birçok yerinde hayata geçiriliyor. Bir nevi yeni-osmanlıcılık kurgusu. Tarihî yarımadadaki Soğukçeşme Sokağı bu anlamda önemli bir örnek. Bir tiyatro dekoru gibi tarihî sokak oluşturuluyor ve burada el sanatları işleri satılıyor, Osmanlı mutfağı restoranı, Osmanlı tarzı bir otel yerleştiriliyor. Bu ‘dekor tarih’in önemli bir ayrıntısı, burada yerleşimin olmaması. Yani burası yaşanılacak bir alan olarak düşünülmüyor. Turistik bir alan olarak düzenlenip ticarî, turistik hizmetler veriliyor ve turistlerin gezip görüp gidecekleri bir tasarım yaratılıyor.

    Fetih Müzesi

    AKP iktidarı dönemine baktığımızda, 1980’lerde başlayan İstanbul’un bir dünya şehri yapılması olarak tanımlayabileceğimiz girişimci şehircilik anlayışının devamını görüyoruz, ancak bütün şehre yayılan bazı önemli eklemeler var. Şehrin tarihinin sadece turistik bir dekor olmaktan öte, yeniden Osmanlı tarzının yaşanılacağı bir alan gibi yapılandırılmaya başlandığına şahit oluyoruz. Yaşanılan mekânlar dönüştürülerek yeni tarz Osmanlıcı yaşam alanları, Osmanlı mahalleleri kurma projeleri ortaya çıkmaya başlıyor.

    Bu kurgunun günümüz kentine yansımış en kapsamlı projelerinden biri Topkapı’da 354 bin metrekarelik devasa bir alanda inşa edilen “Topkapı Şehir Parkı”. İstanbul’da Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen ikinci büyük kentsel düzenleme. Bu park, camisi, geleneksel el sanatları çarşısı, gezi alanları ve Fetih Müzesi’nden oluşuyor.

    Bu parkın açılışının medyada sunum tarzına baktığımızda şöyle başlıklar görüyoruz: “Topkapı Şehir Parkı göz kamaştırdı… Yapısı itibariyle pek çok yeniliği bünyesinde barındıran parkta hem tarihî ve kültürel ögeler hem de modern ve sosyal alanlar dikkat çekiyor.” (http://v3.arkitera.com/v1/haberler/2003/12/09/topkapi.htm)

    Parkın en dikkat çekici yeniliği olan Fetih Müzesi ise şöyle yansıtılıyor:

    “Zaman tünelinden 554 yıl geriye gidip İstanbul’un fethinin başladığı 29 Mayıs sabahını yaşamak ister misiniz?… Yıkılan surlardan İstanbul’a giren Fatih’in ordusuna eşlik etmeyi, Bizans ve Osmanlı askerlerinin çınlayan kılıç şakırtılarına, gümbürdeyen top seslerine, atılan savaş naralarına, yükselen tekbirlere ve mehter marşlarına tanıklık etmeyi?… Yani fethi seyretmeyi?… Öyleyse hazır olun, bu dediklerimizi yakın bir zamanda tıpkı gerçeğine tanık oluyormuş gibi yaşayacaksınız. İstanbul’un fethini anlatan ve bu yıl sonu bitirilmesi planlanan panoramik Fetih Müzesi’ne giden ziyaretçiler fethin dondurulmuş bir anını büyük bir gerçeklik duygusu içinde seyredip adeta fethi yaşıyormuş hissine kapılacak.” (http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=572664)

    Hem medyadaki yansıltılış biçimine hem de Fetih Müzesi’nin panoramik fetih temsiline baktığımızda, AK Parti iktidarının, modern  gücün temsil tekniklerini işleterek nasıl yeni yaşam biçimleri oluşturduğunu görebiliyoruz.

    Panorama fetih müzesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun ortaya çıkış anı yaşatılıyor. Osmanlı medeniyetinin en kritik ânı kurgulanarak bunun bir temsili oluşturuluyor. İzleyici için oluşturulmuş fetih, bir tarih kurgusunu izlenecek, deneyimlenecek bir gösteriye dönüştürüyor. Fetih bir pozisyondan seyredilen seyirlik bir hale bürünüyor.

    Fetih Müzesi, bir yandan izleyiciyi mekân dışı, zaman dışı, çok egzotik, gündelik hayatın tamamen dışında bir büyüye sokuyor, diğer yandan gerçeğini canlandırma oyunuyla da bunu yaşanacak bir deneyim haline getiriyor. Panoramik temsille büyülüyor. Tıpkısı gibi, birebir kopyası gibi göstererek sanki içinde yaşıyormuş hissi oluşturuyor. Seyredilen aslında bir kopya, ama kopyanın hiçbir zaman yakalayamayacağı bir muazzamlığa gönderiyor seyredeni. Öylesine muazzam ki, aşkın. (Bir ben var benden içeri.) Gündelik hayattan tamamen uzak, metafiziki bir gerçeklik. Böylece yeni bir medeniyetin ütopik hayalî görkemini oluşturuyor.

    Yeni-Osmanlı düşleri

    Seyreden kentliler, vatandaşlar için bir müzenin içinde Osmanlı medeniyetiyle ilgili bir pozisyon alma durumu oluşuyor. Yeni bir medeniyetin kişisi. O medeniyeti seyrederek tahayyül eden, medeniyetin illüzyonlarının seyircisi. Tamamen bir eğlence işlevi görüyor aslında, ileri teknolojinin sergilenmesiyle yaratılabilen eğlencelik bir seyir.

    Bu seyirci müzeden çıktığında da parkta hep yenilik vaadleriyle geziniyor. Medyadaki şehir parkı haberlerinde yansıtıldığı gibi “yapısı itibariyle pek çok yeniliği bünyesinde barındıran park” burası. Sadece park değil bütün şehir bu medeniyetin illüzyonlarının, ütopyalarının serpiştirildiği eğlencelik görkemli bir seyir mekânı oluyor. Vapur iskelelerinde, Osmanlı mahallelerinde, artık sadece turist olarak izleyen değil, Osmanlı mahallelerinin içinde, parkında, vapurlarında yaşayarak onu deneyimleyen, izleyerek sürekli büyülenen bir orta sınıf oluşuyor. Yeni-Osmanlı düşleriyle oluşturulmaya çalışılan kentin kentlisi.

    Yeni medeniyet tahayyüllerinin hayata geçirilmesi, Cihan Tuğal’in Gramsci’nin ‘pasif devrim’ kavramını kullanarak saptadığı İslamcı hareketin kırılma noktası, 1980’lerde sokağa dökülen İslamî devrimciliğin devrimsel enerjisinin şehirdeki şölenlere aktarımı. Bu proje, İslamî hareketin artık işçi sınıfı ve gecekondu ile ilişkisi kalmamış olduğunu bildiriyor.

    Yeni Osmanlı düşleri, yaşanılan hayata alternatif bir modernizasyon ve gelişme idealiyle oluşturuluyor. Kentte varolan değişik, karmaşık, kendine özgün yapıların, otonom gelişmelerin yerine yeni bir estetik anlayış geliştiriliyor. Kentsel dönüşüm yasalarıyla, varolan yapıları yenileyeceğiz diyerek müthiş yıkımlar yapıp üzerlerine yeni Osmanlı mahalleler konduruluyor. Yeni burjuvaziye Yeni Osmanlı fantazmagoryada yaşama vaadleri sunuluyor. Her modern medeniyet projesinde olduğu gibi, bu projede de yeni vaad edilirken tarih yeniden kurgulanıyor. Yaşanılan yakın tarih yok sayılararak oluşturulan yeni tarihsel kurgular, yaşamların üzerine inşa ediliyor.

    Cihan Tuğal, Pasif Devrim (İslami Muhalefetin Düzenle Bütünleşmesi), Yapı Kredi Yayınları, 2010, İstanbul.
    Çağlar Keyder ve Ayşe Öncü, “Globalization of a third-world metropolis: Istanbul in the 1980s”, Review, 17.3 (1994), s. 383-421.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Bizans’ın Son Günleri

    Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri

    Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT