Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Tarih»Ölüm paraları
    Tarih

    Ölüm paraları

    10 Kasım 2011Updated:09 Mayıs 20144 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Atilla Dirim

    Gettolar ve toplama kampları hakkında çok şey yazılmıştır. Yazılanlar genellikle insanların en korkunç yöntemlerle nasıl öldürüldüğü üzerinde yoğunlaşır. Oysa gettolarda ve toplama kamplarında özellikle vasıflı işçiler öldürüldükleri güne kadar çalıştırılıyordu. Emeklerinin karşılığında ellerine geçen genellikle biraz daha fazla yaşama fırsatı, bazen de çok cüzi miktarlarda da olsa kendilerine ödenen ücretti. Bu “ölüm paraları”nın çeşitli amaçları vardı.

    Nazilerin 1933 yılında iktidarı almalarının, başta Yahudiler olmak üzere azınlıklar, komünistler, sosyal demokratlar, sendikacılar ve tüm muhalifler üzerinde ölümcül bir etkisi oldu. Önce, Yahudileri günlük hayattan soyutlayan antisemit kanunlar çıkartıldı. Yahudilerin günlük hayatlarını sürdürmek için yaptığı alışveriş gibi en sıradan faaliyetler bile tutuklanma nedeni haline getirildi. 

    Bir süre sonra, Yahudiler topluca tutuklanarak toplama kamplarına gönderilmeye başlandı. Yaklaşan İkinci Dünya Savaşı, Nazi savaş ekonomisinin muazzam bir işgücü ihtiyacı duymasına yol açmıştı. Yaklaşık 1941 ortalarına kadar toplama kamplarına gönderilen Yahudilerin “işe yarar” olanları, yani özellikle vasıflı işçiler ve çalışabilecek durumda olanlar derhal öldürülmedi. Kamplarda oluşturulan fabrika ve atölyelerde, Nazi savaş aygıtının ihtiyaçlarını karşılayacak silah, cephane ve üniformalar üretiliyordu.

    Bir sosis

    Naziler, toplama kamplarına ve gettolara doldurdukları çok sayıda Yahudi’nin isyan etmesini engellemek için şiddete dayanan askerî tedbirlerin yanı sıra, bir dizi sosyal ve psikolojik tedbir de uyguluyordu. “İşçileri” kaçmayı düşünemeyecek kadar korkutmak için işkence ve nedensiz idam, gündelik uygulamalardı. Aç bırakmak, aile fertlerini öldürme tehdidi gibi tedbirlerin yanı sıra, para ile ödüllendirme suretiyle tutsak işçiler arasında ayrıcalıklı bir “öteki” zümresi yaratılıyordu. İyi çalışmaları para ile ödüllendirilen “işçiler”e, bu felaket sona erinceye kadar bu şekilde idare etmek, sıkı çalışarak arada sırada sigara satın alabilmek, yemeğine bir sosis koyabilmek umudu veriliyordu.

    Dış dünyaya Nazilerin Yahudilere ne kadar iyi davrandığını göstermek için kurulan Theresienstadt ve Litzmannstadt toplama kamplarında tutsakların günlük hayatlarını sürdürmelerinde para kullanmalarına izin veriliyordu. Ancak bu paralar dolaşımda olan Alman, Polonya ya da Çek paraları değildi; toplama kamplarının ve gettoların her biri kendi parasını bastırmış ve dolaşıma sokmuştu. Bunun birkaç nedeni vardı.

    Her şeyden önce, olası bir kaçma durumunda tutsakların elinde dışarıda işe yarayabilecek bir para olmaması gerekiyordu. İkincisi, bu para  tutsak “işçileri” daha da fazla sömürmenin aracı olarak kullanılıyordu. Tutsaklara dış dünyadan nakit para veya eşya gönderildiği zaman, bunlara el konulup bunların değeri kadar kamp parası veriliyordu. Ancak kamp parası ile “kantinden” alabilecekleri, kendilerine gönderilenlerin değerinin ancak çok az bir kısmıydı.

    On emir

    Theresienstadt gibi bazı toplama kamplarında Prag Millî Bankası’nda basılan 1, 2, 5, 10, 20, 50 ve 100 Kron tutarında paralar kullanılıyordu. Paraların üzerinde elinde ‘on emir’ bulunan Musa resmi ve Yahudilikle ilgili simgeler vardı. “Makbuz” olarak tanımlanan paranın değerini gösteren ibarenin altında ise şu sözler yazılıydı: “Bu makbuzun sahtesini yapan, tahrif eden, sahte veya tahrif edilmiş makbuzları dolaşıma sokanlar, en ağır şekilde cezalandırılacaktır.”

    Oysa kamp ve gettolarda zaten kötü yaşam koşulları, açlık, idam gibi nedenlerle hergün yüzlerce kişi ölüyordu. En küçük bir “suç” için tutsaklar oldukları yerde vurulup öldürülüyordu. Paraların üzerinde yazanlar trajik bir şaka gibiydi.

    Savaş bittiğinde, toplama kamplarında çuvallar dolusu ölüm parası ele geçirildi. Bir şekilde hayatta kalabilen tutsaklar artık “gerçek” paralarla yüz yüze kalacak, toplama kampı ve getto koşullarıyla kıyas kabul etmese bile, “gerçek” paraların işlev ve hükmünün de gerçekte pek farklı olmadığını görecekti.

    Marx’ın dediği gibi, “Her şeyi satın alabilme özelliğine sahip oluşuyla, tüm nesneleri kendine mal edebilme özelliğine sahip oluşuyla, yüksek dereceden sahip olmanın nesnesi” olan para, toplama kamplarında ölümün ta kendisiydi. “Normal” dönemlerde de çok zaman olabildiği gibi.

    Kamp parasıyla ne alınır?

    Dış dünyada zaten bir geçerliği olmayan paralarla sadece kamp ve gettolardaki kantinlerden alışveriş yapılabiliyordu. Kantinlerde ender de olsa sigara ve yiyecek bulunuyordu, fakat genelde tutsakların günlük hayatlarında işe yaramayan şeylerdi satılanlar. Dachau Toplama Kampı’nın Zámecnik isimli eski bir tutsağı, Dachau Böyle Bir Yerdi adlı kitabında şunları anlatır: “Kantinde satılan yiyecekler genellikle bozuk ve çürüktü, sigaralar en kötü kaliteydi. Zaten bunlar bulunmuyordu da. Ama bakalit bardak, pudra kutusu, tarak gibi işe yaramayan şeyler her zaman mevcuttu.” Tutsakların saçlarının sıfıra vurdurulduğu bir yerde tarak satılıyordu!

    Tüm çabalara rağmen üretimin giderek düşmesi, SS şefi Heinrich Himmler’i başka tedbirler de almaya zorladı. Tutsakları daha hızlı ve iyi çalışmaya özendirmek için, toplama kamplarına genelev kurulmasını önerdi. Öneri kabul edildi ve özellikle üretim yapılan toplama kamplarına genelevler kuruldu.

    Bu genelevlerde yine tutsak kadınlar zorla çalıştırılıyordu. Bazılarına birkaç aylık bir “çalışmadan” sonra serbest bırakılacakları söyleniyor, ancak “işe yaramayacak” hale gelen kadınlar özgürlüğe değil, ölüm kamplarına gönderiliyordu. Genelevden yararlanmak isteyen tutsaklar, taleplerini matbu bir dilekçe doldurarak kamp yönetimine bildirmek zorundaydı. Ele geçirilen Nazi belgelerinden anlaşıldığına göre, talebin kabul edilmesi durumunda tutsaklar 1943 yılına kadar 2 Mark karşılığı ölüm parasıyla genelevden faydalanabiliyordu. Bu ücret 1944’te 1 Mark’a düşürüldü. Bu paranın 90 Pfennig’ini zorla çalıştırılan kadınlar, 10 Pfennig’ini de yine birer tutsak olan “nöbetçi” kadınlar alıyordu.

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Bizans’ın Son Günleri

    Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri

    Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT