Facebook Twitter Instagram
    Trending
    • Ulusalcılar kimlerdir ve “Yetmez ama evet”çilere karşı nasıl mücadele ederler?
    • #HEPİMİZGÖÇMENİZ Twitter’da
    • Bizans’ın Son Günleri
    • Haçlıların Bizans’a Çektirdikleri
    • Sebastiao Salgado: “Gözler çok şey anlatır”
    • Beyazlar Cazı Öldürmeye Çalıştı Müzik Kazandı
    • Käthe Kollwitz Kadınlar, anneler ve mücadele
    • Susamam
    Twitter Facebook
    Altüst Dergisi
    • Ana Sayfa
    • Satış Noktaları
      • İstanbul Satış Noktaları
      • Ankara Satış Noktaları
      • İzmir Satış Noktaları
      • Diğer İllerdeki Satış Noktaları
    • Abonelik
    • Yazı ve Danışma Kurulu
    • İletişim
    Altüst Dergisi
    Buradasınız:»Ekonomi»Küresel ekonominin gerilimleri
    Ekonomi

    Küresel ekonominin gerilimleri

    26 Ağustos 2011Updated:09 Mayıs 20144 Mins Read
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Jane Hardy

    Geçen yıl, ekonomik krizin derinliklerinde, küresel egemen sınıfın temsilcileri – bankacılar, siyasî liderler, çokuluslu şirketlerin CEO’ları – Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu için bir araya geldiklerinde panik havası hüküm sürüyordu. Bu yıl, en azından kamuya yansıttıkları  kadarıyla, neşeli olmak için nedenler buldular. Küresel ekonomi yeni bir durgunluğun içine çakılmadı, hatta bazı kesimları büyüyor gibi gözüküyor. Düzenlemelerden hasar görmeden  kurtulan bankacılar rahat bir nefes aldı. Yüksek primler geri döndü ve kârlar artıyor.

    İngiliz bankası Barclays, CEO’su Bob Diamond’a 9 milyon sterlin ikramiye verecek kadar işlerin yolunda gittiğini düşünüyor. Guardian gazetesinin ekonomi editörünün dediği gibi, “Yönetim kurulundan baktığınızda hayat güzel”. Buna rağmen, Financial Times gazetesinin önde gelen yorumcularından Martin Wolf’a göre, küresel egemen sınıfların özgüveni dışarıdan göründüğünden çok daha zayıf.

    Küresel ekonominin nasıl gördündüğü konusunda, sosyalistler olarak bizim analizimiz, küresel egemen sınıfınkinden çok da farklı değil. İyileşme son derece eşitsiz gelişiyor. Genel olarak küresel ekonomi üç ayrı hızla toparlanıyor; “gelişen pazarlar”, Latin Amerika ve Çin yılda %6-10 arasında büyüyor, ABD istihdam yaratmayan %3’lük bir büyüme kaydediyor, Avro bölgesi ise (Almanya’yı hariç tutarsak) %2’lik bir oranla ayaklarını sürüyor.

    Gerilimler

    Bir ihracat merkezi olarak Almanya’nın rolü diğer Avrupa ekonomilerinin suyun üstünde kalmasını sağladı. Aynı ilişki ABD ve Çin arasında da var. Küresel ekonomi yapısal bir dengesizlik içinde; Çin’in devasa dış ticaret fazlasının yansıması ABD’nin muazzam ticaret açığı oluyor. Avro bölgesinin içinde Almanya’nın ihracat fazlasının yansıması İspanya, Portekiz, İrlanda ve Yunanistan gibi çevre ekonomilerindeki açıklar oluyor. Bütün hükümetler ağır kesintiler dayatmaya çalışırken bir bütün olarak küresel ekonomi kırılgan görünüyor. Bu durum, küresel egemen sınıflar arasında çeşitli gerilimler yaratıyor.

    Yunanistan’da 2010 Mayıs’ında patlak  veren borç krizi bütün Avro bölgesinde bir krizi tetikledi. Avrupa Merkez Bankası ve IMF tarafından bölge ekonomisinin patlamasını engellemek için sisteme çok büyük miktarda para pompalandı. Görünüşte işler görece sakindi. Ancak Yunanistan ve İrlanda’nın devasa birikmiş borcu vardı, Portekiz’in de kurtarılması gerekebilirdi.

    Angela Merkel kamu borçlarının sınırlarının, vergi oranlarının, emeklilik yaşlarının karşılıklı ayarlanması ve ücret artışlarını enflasyona göre düzenlemekten vazgeçilmesi anlamına gelen bir “anlaşma” önerdi. Financial Times‘ın da gözlemlediği gibi, “Berlin, Avro’nun savunulması meselesini, bedeli birkaç beceriksiz müttefik ülkenin iflasla karşı karşıya gelmesi de olsa, temel ulusal çıkarı olarak görüyor”. Bölünmüş bir Avro bölgesi Almanya’nın ekonomik çıkarlarını tehdit edecektir. Almanya’nın komşularına yaptığı ihracat Çin’e yaptığı ihracatı hâlâ gölgede bırakıyor.

    İp cambazı Obama

    ABD egemen sınıfında da tartışmalar var. Ekonomi %3 büyüdü – ancak iyi haberler bundan ibaret. İstihdam düzeyi, durgunluğun en kötü zamanlarındaki istihdam oranından yalnızca %1 daha yüksek. Sefalet çekenlerin ve evlerini kaybedenlerin sayısı artıyor.

    ABD hükümetinin ikili bir yaklaşımı var. Parasal gevşeme politikası uyguluyor; para basarak doların değerini düşürüyor ve bu da Çin ile ABD arasındaki gerilimin artmasına neden oluyor. Aynı zamanda bu durum dolaylı olarak Kuzey Afrika’daki gösterileri ve devrimleri besliyor, çünkü basılan para gıda fiyatları üzerinde spekülasyona neden oluyor ve gıda fiyatları artıyor. Obama yönetimi ip cambazı gibi. Cumhuriyetçi Parti ve egemen sınıfın bazı kesimlari ABD’nin devasa borcunu kapatmaya çalışmak istiyor. Ancak Obama  borçlanmanın 14 trilyon dolar olan üst sınırını kaldırmak istiyor ve bunun tartışma konusu olmadığını belirtiyor. Obama, herhangi bir bütçe kesintisinin küresel ekonomiye felakete yol açacak bir darbe vurmasından korkuyor.

    Diğer hükümetlerin ağzını sulandıran iki haneli büyüme oranına rağmen, Çin de iç çelişkilerden muaf değil. Bu ülkenin 2008’de uyguladığı ekonomik kurtarma paketi (ABD’nin paketinin dört katı büyüklüğündeydi) iki haneli büyümenin devamını sağladı, ama aynı zamanda enflasyonda ve emlak fiyatlarında bir artış dalgasına neden oldu. Geçen yaz yaşanan grevler Çin egemenlerinin pasif ve uysal bir işçi sınıfına bel bağlayamayacağını gösteriyor.

    Öfke ve direniş

    Her tür çelişkili gerilim ve basınç mevcut. Brezilya’nın Çin’e mal ihraç etme yeteneği bu ülkenin ekonomisini kriz sırasında suyun üstünde tuttu. Ancak Çin aynı  zamanda bir ucuz ithalat kaynağı, çünkü Brezilya para birimi geçtiğimiz iki yılda dolara göre %40 değerlendi. ABD Çin’in “aşırı değerlenmiş para birimine” karşı Brezilya ile birlikte hareket etmek için hamle yapıyor.

    Kemer sıkma politikalarının ölçeği ve bu politikaların küresel ekonominin bazı bölgelerini tekrar durgunluğa itebileceği konusunda genel bir kaygı var. Britanya’da, daralan talep ve artan fiyatların  (“stagflasyon” – durgunluk ve enflasyonun birlikteliği) yeniden ortaya çıktığını görüyoruz.

    Dünya ekonomisine bakışımız küresel egemen sınıfın bakışıyla aynı olabilir, ancak çözüm önerilerimiz tümüyle farklı. Onlar, sosyal devlet sistemine eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla krizin külfetini işçi sınıfının sırtına yüklemeye çalışıyor. Biz ise Mısır’dan ilham alıyoruz. Bizden krizin bedelini ödememiz istendikçe, Mısır’daki öfkenin dünyanın her yerinde egemen sınıflara yöneltileceğini umuyoruz.

    Çeviren: Onur Devrim Üçbaş

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email

    Related Posts

    Tehlikeli Eğilimler

    Sığınmacıların ekonomiye katkısı

    Robotları Beklerken

    Comments are closed.

    Ara…
    İnternetten Satın Al!
    • N11
    • KitapYurdu
    • Idefix
    • D&R
    • GittiGidiyor
    • Pandora
    • Kabalcı
    • Sözcü Kitabevi
    • İlkNokta
    • Eganba
    • KitapCadde
    • PuntoKitap
    • Simurg
    • Nobel Kitap
    • Sol dergi ve gazete arşivi - SolYayin.com
    Eski Sayılar
    AltÜst Dergisi Eski Sayılar
    Etiketler
    Altüst altüst dergisi içerik altüst içindekiler Anayasa Arap devrimleri Araplar Ayrımcılık Azınlıklar Barış Cinsiyetçilik Demokrasi Devlet Devrimler Din Edebiyat Ekonomi Ekonomik kriz Emperyalizm Ergenekon Ermeni sorunu Ermeni Soykırımı Irkçılık Kadın hareketi Kapitalizm Kemalizm Kitap Kriz Kültür ve sanat Kürt hareketi Lenin Marksizm Meltem Oral Milliyetçilik Modernite Roni Margulies Savaş Sosyalizm tartışmaları Soykırım Suriye Devrimi Tarih Toplumsal sorunlar TÜRKİYE SİYASETİNDEN SAHNELER Özgürlük mücadelesi İktidar İslam
    © 2025 - Altüst
    • Künye
    • İletişim

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

    Tercihlerinizi ve tekrar ziyaretlerinizi hatırlayarak size en alakalı deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanıyoruz. "Kabul Et" seçeneğine tıklayarak, TÜM çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz.
    AyarlarKABUL ET
    Manage consent

    Privacy Overview

    This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
    Necessary
    Always Enabled
    Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.
    Non-necessary
    Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.
    SAVE & ACCEPT